Türkiye’nin Turizm Geliri, Dünya Petrol Gelirinde 7. Sıradaki Kuveyt ile Denk: Bacasız Sanayinin Gücü Türkiye, 2024 yılında yaklaşık 60 milyon turisti ağırlayarak 55-60 milyar dolar arasında gelir elde etti. Bu gelir, dünya petrol gelirleri sıralamasında 7. Sırada bulunan Kuveyt’in yıllık petrol gelirine denk bir büyüklük ifade etmektedir. Turizm, yalnızca ekonomik kalkınmaya destek sağlayan bir sektör değil, aynı zamanda kültürümüzü ve tarihsel mirasımızı dünyaya tanıtmanın güçlü bir aracı olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin turizmdeki başarısını sürdürülebilir kılmak ve daha da geliştirmek, ülkenin cari açık sorununu çözmede kilit bir rol oynayabilir. Ancak bu başarı hikâyesinin devamı, doğru politikalar ve stratejilerle mümkün olacaktır. Bodrum gibi dünya çapında tanınan turizm merkezleri, bu başarının en önemli taşlarından biridir. Ancak Bodrum’un Türkiye’nin toplam turizm gelirinden aldığı payın artırılması gerekmektedir. Bodrum, sadece deniz, kum, güneş turizmi ile değil, kültür ve sanat etkinlikleriyle de zenginleştirilerek uluslararası cazibesini artırabilir. Bu doğrultuda bir turizm master planının varlığı ve etkinliği büyük önem taşımaktadır. Ancak, Bodrum ve çevresinin geleceğini tehdit eden projeler de göz ardı edilmemelidir. Örneğin, Turgutreis’te yapılması planlanan askeri liman projesi, bölgenin doğal ve turistik çekiciliğini ciddi anlamda olumsuz etkileme potansiyeline sahiptir. Bu liman, Turgutreis’in ünlü gün batımı manzarasını ve sahil şeridini bozarak hem yerel halkı hem de turistleri bölgeden uzaklaştırabilir. Ayrıca, deniz ekosistemine vereceği zarar, çevresel tahribatı artırarak bölgenin sürdürülebilirliğini tehlikeye atacaktır. Bu tür projeler yalnızca yerel ekonomiyi değil, aynı zamanda Türkiye’nin turizmden elde ettiği büyük geliri de tehdit etmektedir. Turgutreis gibi önemli turizm merkezlerinin askeri projelerle gölgelenmesi, bölgenin cazibesini yitirmesine yol açabilir ve ülkenin döviz gelirinde kayıplar yaşanmasına neden olabilir. Türkiye’nin turizm gelirlerinin dünya sıralamasında petrol gelirine eşdeğer bir noktada olması, bu sektöre daha fazla yatırım yapılmasının önemini göstermektedir. Bodrum gibi merkezlerde, çevre dostu projelere öncelik verilmeli, kültürel ve sanatsal etkinliklere daha fazla yer açılmalıdır. Ayrıca, yerel halkın ekonomik katılımı sağlanarak bölgenin kalkınması desteklenmelidir. Geçmişin mirasını geleceğe taşıma sorumluluğu, yalnızca ekonomik kaygılarla değil, kültürel değerlerin korunması anlayışıyla hareket edilerek yerine getirilmelidir. Bodrum ve Turgutreis gibi bölgelerin geleceği, bu vizyoner yaklaşımla şekillendirilmeli ve turizmin Türkiye’nin bacasız sanayisi olarak gücünü koruması sağlanmalıdır.