Serkan Zeki ÖZTUNCAY
Köşe Yazarı
Serkan Zeki ÖZTUNCAY
 

YANLIŞ SÖYLEMLER EMLAK SEKTÖRÜNE ZARAR VERİYOR !

Yeni yıla girmemizle birlikte piyasada hemen her kalem üründe fiyat artışı olduğunu gözlemliyoruz. Doğal olarak emlak sektöründe de durum pek farklı değil. Ancak bir de bu durumun üzerine “uçtu, kaçtı, fırladı gitti, hayal oldu, artık imkansız hale geldi” gibi ifadeler ile yapılan söylemler hem vatandaşlarımızı hem de sektör çalışanlarını daha da zora sokuyor. Tabi ki piyasanın nabzını tutacağız, gelişmeleri dikkatlice takip edeceğiz, çözüm önerilerimizi dile getireceğiz ama sektöre zarar verecek, yanlış algı oluşturacak ifadelerden de uzak duracağız. Bodrum’da sıkça gündeme gelen ve tartışılan şu kiralık konut fiyatlarına bir değinelim ve bu söylemlerin ne denli doğru olduğuna beraber göz atalım. Şimdi sizin bir eviniz olduğunu düşünün ve geçen seneki piyasa koşullarında aylık 10.000 TL kira bedeli istiyordunuz. Benim de aynı özelliklere sahip ve piyasa değeri sizin evinizle eşdeğer bir evim var ancak benim evimde birkaç yıldır oturan kiracım var. Devletin belirlemiş olduğu yıllık azami %25 kira artışı oranı sebebiyle ben 5.000 TL kira gelirine sahibim yani sizin evinizin getirisinden daha aşağıda kalmış durumdayım. Şimdi bu iki evin kira ortalamasını aldığımızda 7.500 TL rakamını bulacağız. Siz geçen sene kiraya vermediğiniz ya da veremediğiniz evinize bu yılki enflasyon oranlarını da göz önüne alarak bu yıl aylık 15.000 TL istiyorsunuz diyelim. Benim de kiracım çıktı ve bu sene yeniden evimi kiraya vereceğim doğal olarak bu sene bende 15.000 TL aylık kira istiyorum. Şimdi bu iki evin kira ortalaması ne oldu? 15.000 TL. Peki bu durumda “kiralıklarda fiyatlar ikiye katlandı” ifadesi mi yoksa “kira ortalaması iki katına yükseldi” ifadesi mi daha doğru olur? İşte yaşadığımız sorunun cevabı burada yatmaktadır. Kiralıklarda fiyatlar ikiye katlandı ifadesi siz geçen sene 10.000 TL aylık kira bedeli isterken bu yıl 20.000 TL isterseniz doğru olur ama sizler gibi bende araştırmalar yapıyorum ve istisnai örnekler haricinde piyasa genelinde bu tip bir standart uygulama olduğunu görmüyorum. Bu tip yapılan yanlış söylemler sonucunda; bu durumu kaile alan ya da gerekli değerlemeleri yapmadan evlerine kira bedeli belirlemeye çalışan mal sahipleri etkileniyor ve hem onları hem de kiracı adaylarını ve de emlak danışmanlarını zora sokmuş oluyorsunuz. Piyasada oluşan artık yıllık kira bedellerinin peşin istenmesi durumu da aslında bu söylemlerin doğru olmadığını gösteriyor. Açıklanan enflasyon oranları ile hissedilen enflasyon oranının farklı olduğunu düşünen mal sahipleri istedikleri kira bedellerini ikiye üçe katlayarak kiracı bulamayacakları için evlerini hızlıca kiraya vermeye ve yıllık kira bedelini peşin alarak bu geliri enflasyona karşı koruyabilmek adına işletmek ve aynı zamanda kiranın düzgün ödenmemesi durumuna karşı da tedbir almayı amaçlıyorlar. Konu ile ilgili devletimizin de yapmış olduğu çalışmalar olduğunu atlamamak gerekir bu alınan tedbirler de zaten aslına bakarsanız bu tip söylemlerin önüne geçmektedir. Mesela 100 gün altı kiralama yapılan konutlar ile ilgili çıkan kanunun uygulamasının ve denetlemesinin düzenli ve sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi durumunda çoğu mal sahibinin artık evlerini yıllık kiraya vermeye yöneleceğini ve artan yıllık kiralık konut sayısının da kira bedelleri üzerinde ciddi anlamda olumlu etkisi olacağını düşünüyorum. Satılık konutlarda da piyasanın hareketlenmesi için, kullanılacak konut kredisi faiz oranlarının ve tapu harç oranlarının düşürülmesinin çok etkili olacağını gözlemliyorum. Şu an kan ağlayan emlak sektörünün ilerleyen günlerde hareketleneceğini ümit ediyor ve her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum. 
Ekleme Tarihi: 30 Ocak 2024 - Salı

YANLIŞ SÖYLEMLER EMLAK SEKTÖRÜNE ZARAR VERİYOR !

Yeni yıla girmemizle birlikte piyasada hemen her kalem üründe fiyat artışı olduğunu gözlemliyoruz. Doğal olarak emlak sektöründe de durum pek farklı değil.

Ancak bir de bu durumun üzerine “uçtu, kaçtı, fırladı gitti, hayal oldu, artık imkansız hale geldi” gibi ifadeler ile yapılan söylemler hem vatandaşlarımızı hem de sektör çalışanlarını daha da zora sokuyor. Tabi ki piyasanın nabzını tutacağız, gelişmeleri dikkatlice takip edeceğiz, çözüm önerilerimizi dile getireceğiz ama sektöre zarar verecek, yanlış algı oluşturacak ifadelerden de uzak duracağız.

Bodrum’da sıkça gündeme gelen ve tartışılan şu kiralık konut fiyatlarına bir değinelim ve bu söylemlerin ne denli doğru olduğuna beraber göz atalım.

Şimdi sizin bir eviniz olduğunu düşünün ve geçen seneki piyasa koşullarında aylık 10.000 TL kira bedeli istiyordunuz. Benim de aynı özelliklere sahip ve piyasa değeri sizin evinizle eşdeğer bir evim var ancak benim evimde birkaç yıldır oturan kiracım var. Devletin belirlemiş olduğu yıllık azami %25 kira artışı oranı sebebiyle ben 5.000 TL kira gelirine sahibim yani sizin evinizin getirisinden daha aşağıda kalmış durumdayım. Şimdi bu iki evin kira ortalamasını aldığımızda 7.500 TL rakamını bulacağız.

Siz geçen sene kiraya vermediğiniz ya da veremediğiniz evinize bu yılki enflasyon oranlarını da göz önüne alarak bu yıl aylık 15.000 TL istiyorsunuz diyelim. Benim de kiracım çıktı ve bu sene yeniden evimi kiraya vereceğim doğal olarak bu sene bende 15.000 TL aylık kira istiyorum. Şimdi bu iki evin kira ortalaması ne oldu? 15.000 TL.

Peki bu durumda “kiralıklarda fiyatlar ikiye katlandı” ifadesi mi yoksa “kira ortalaması iki katına yükseldi” ifadesi mi daha doğru olur?

İşte yaşadığımız sorunun cevabı burada yatmaktadır. Kiralıklarda fiyatlar ikiye katlandı ifadesi siz geçen sene 10.000 TL aylık kira bedeli isterken bu yıl 20.000 TL isterseniz doğru olur ama sizler gibi bende araştırmalar yapıyorum ve istisnai örnekler haricinde piyasa genelinde bu tip bir standart uygulama olduğunu görmüyorum.

Bu tip yapılan yanlış söylemler sonucunda; bu durumu kaile alan ya da gerekli değerlemeleri yapmadan evlerine kira bedeli belirlemeye çalışan mal sahipleri etkileniyor ve hem onları hem de kiracı adaylarını ve de emlak danışmanlarını zora sokmuş oluyorsunuz.

Piyasada oluşan artık yıllık kira bedellerinin peşin istenmesi durumu da aslında bu söylemlerin doğru olmadığını gösteriyor. Açıklanan enflasyon oranları ile hissedilen enflasyon oranının farklı olduğunu düşünen mal sahipleri istedikleri kira bedellerini ikiye üçe katlayarak kiracı bulamayacakları için evlerini hızlıca kiraya vermeye ve yıllık kira bedelini peşin alarak bu geliri enflasyona karşı koruyabilmek adına işletmek ve aynı zamanda kiranın düzgün ödenmemesi durumuna karşı da tedbir almayı amaçlıyorlar.

Konu ile ilgili devletimizin de yapmış olduğu çalışmalar olduğunu atlamamak gerekir bu alınan tedbirler de zaten aslına bakarsanız bu tip söylemlerin önüne geçmektedir.

Mesela 100 gün altı kiralama yapılan konutlar ile ilgili çıkan kanunun uygulamasının ve denetlemesinin düzenli ve sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi durumunda çoğu mal sahibinin artık evlerini yıllık kiraya vermeye yöneleceğini ve artan yıllık kiralık konut sayısının da kira bedelleri üzerinde ciddi anlamda olumlu etkisi olacağını düşünüyorum.

Satılık konutlarda da piyasanın hareketlenmesi için, kullanılacak konut kredisi faiz oranlarının ve tapu harç oranlarının düşürülmesinin çok etkili olacağını gözlemliyorum.

Şu an kan ağlayan emlak sektörünün ilerleyen günlerde hareketleneceğini ümit ediyor ve her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Derya Turgutreis
(30.01.2024 17:29 - #773)
Merhabalar Serkan bey, Bodrum'daki dairemi kiracıların çıkmayacağı korkusuyla kiraya vermeyip boş tutuyorum. Aslında kiralamaya da ihtiyacım var. Fakat yine de boş tutuyorum. Son çaremiz olan 101 günlük kiralamaya yönelmeyi düşünüyorum. Bahsettiğiniz gibi yıllık kiralama yapmayı hiç düşünmüyorum. Kanunlar kiracıyı bu kadar koruyacaksa, basit bir daire kiralaması ve kiracının daireden hiç bir şekilde çıkmaması yüzünden avukatlık sürecine girilecek ve yüksek avukatlık masrafları göz ününe alınacaksa eğer 101 günlük kiralamada kiracı bulamazsam yine de dairemi yıllık olarak kiralamanın aşırı riskli olduğunu düşünüyorum. Yıllık ev kiralamanın riskleri çok büyük. Mal sahibinin tutunacak en ufak bir dalı kalmadığı için boş tutmayı daha akıllıca görüyorum.
Serkan Zeki ÖZTUNCAY Merhaba, kıymetli vaktinizi ayırıp yazımı okuduğunuz ve de düşüncelerinizi bizler ile paylaştığınız için öncelikle çok teşekkür ederim. Evet mal sahiplerinin kiracıları ile olan ilişkilerinde bahsettiğiniz sorunlar yaşanıyor, maalesef ki bizlerde üzülerek bu duruma şahit oluyoruz. Bu ortamda sizin almış olduğunuz kararada herkes saygı duymak zorunda kimse size neden yıllık kiralama yapmıyorsunuz şeklinde bir ithamda bulunamaz ama tabi bu durum birazda kişinin maddi durumu ve de evinin konumu, niteliği ile alakalı. Her evin niteliği ve her mal sahibinin ekonomik durumu da bu tip bir kiralamaya uygun olmayabilir. Takdir edersiniz ki yazımda herhangi bir genelleme içerisine zaten girmedim, mutlak suretle yıllık kiralama yapmak isteyen mal sahipleride olacaktır şeklinde düşüncemi belirttim. Yıllık kiralık konut sayısı çoğaldıkça belirtmiş olduğunuz sorunlarda kiracıların alternatiflerinin çoğalması ile bir nebze de olsa azalacaktır diye ümit ediyorum. Aksi halde bu yaşanılan sorunlar gerçektende çok üzücü. Bu arada bilmenizi isterim ki; sizin gibi değerli okuyucu kitlemizin olması bizleri çok mutlu ediyor, iyi ki varsınız, her şeyin gönlünüzce olması dileğimle.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.