Bodrum gibi bir turizm cennetinde yaşıyoruz. Yaşıyoruz, yaşıyoruz da tabi ki ihtiyaçlarımız ve gereksinimlerimiz var doğal olarak, insanız sonuçta.
Yollarımız güzel olsun, elektrik ve su kesintileri yaşamayalım, etrafta çöp görmeyelim, Bodrum’a özgü mimari yapıların, doğanın ve denizin keyfini çıkartalım istiyoruz.
Tabi istiyoruz istemesine ama bedelini de ödüyoruz. Türkiye’nin kiralık ve satılık konut fiyatlarında pahalılıkta başta gelen bölgesinde yaşamak doğal olarak hiç de kolay değil. Ödediğimiz yüksek emlak vergileri, kira bedelleri, su ve elektrik paraları yani hepsini geçtik Bodrum’da huzurlu ve mutlu yaşamak istiyoruz.
Bodrum’u seven kişiler olarak bölgemizde yaşanılan sıkıntılar ile ilgili tabi ki yetkililere sesimizi duyuracak ve daha iyi hizmet alabilmek için çaba göstereceğiz, bu bizim en doğal hakkımız.
Ama özellikle bu sene durum çok farklı bir hal aldı. Bir sıkıntımızı yetkilisine ulaşarak dile getirmek istiyoruz, muhatap bulamıyoruz. Çözümün kimde ya da nerede olduğu da tam bir muamma. Vatandaş bu durum karşısında çaresiz, ne yapacağını artık şaşırmış durumda.
Sorduğu sorular ya da çözülmesini beklediği konular hakkında vatandaşlara verilen cevaplar ise tam bir komedi.
Bir dokun bin ah işit misali vatandaş soru sorduğuna pişman ediliyor. Bu da yetmezmiş gibi bunlar tüm dünyanın gözü önünde yapılıyor. Biri çıkıyor suçlusu o, şikâyet edin cezasını çeksin diyor, öbürü çıkıyor hayır ben değilim suçlusu esas o diyor. Ya iyi güzelde vatandaşın bu durumdan ne kazancı var, beklediği sadece hizmet, her kimin görevi ise yeter ki sorunlar giderilsin istiyor.
Bu yıl gerçekten de bu yaşanılanlar Bodrum’a çok zarar verdi ve böyle giderse vermeye de devam edecek gibi gözüküyor. Tüm bunlar planlı mı yapılıyor? Altında siyasi birtakım etkenler mi yatıyor? Vatandaş olarak bizler bunu bilemeyiz ama biz ne istediğimizi gayet net biliyoruz ve tekrar tekrar, ısrarla her ortamda dile getiriyoruz.
Biz hizmet bekliyoruz, başka bir şey değil!
Beklentim; yerel seçimlerin yaklaşması ile bölgemizde birtakım sorunlarda düzelme olması yönünde. Peki bunca yaşanılan şeyden sonra seçimlere yaklaştığımız bu süreçte bu sorunların giderilmesi için yapılacak çalışmalar bizlere geçmişi unutturur mu? Tabi ki hayır!
Bu tip zaten verilmesi gereken hizmetlerin seçim malzemesi yapılmasını şahsen doğru bulmuyorum. Bu hizmetin her daim en güzel şekilde verilmesi gerekir, dönemsel olarak değil.
Sonuç olarak; herkes şunu bilmeli ki, vatandaşın derdi bağcıyı dövmek değil, üzümü yemek.
Lütfen herkes üzerine düşen sorumluluğu alsın ve gereğini yerine getirsin. Aksi halde bu memnuniyetsizliklerin ardı arkası kesilmeyecek ve Bodrum halkı olarak bizler bu mutsuzluğa mahkûm edileceğiz.
Her şeyin gönlünce olması dileğimle.