Serkan Zeki ÖZTUNCAY
Köşe Yazarı
Serkan Zeki ÖZTUNCAY
 

VATANDAŞ GEÇİCİ DEĞİL KALICI ÇÖZÜM İSTİYOR!

Son dönemde satılık ve kiralık konut fiyatlarında görülen rakamlar, hepinizin dikkatini mutlak suretle çekmiştir. Bu durum karşısında bazı kesimler tarafından fiyatların artık tavan yaptığı ve seçim sonrasında belirgin bir düşüşün yaşanacağı iddia edilmektedir. Peki bu söylem ne kadar gerçeği yansıtmaktadır, yoksa bir algı operasyonu mudur? Bunu zamanla hep beraber göreceğiz. Ama ben sizler için daha önceki seçimlerin öncesinde ve sonrasında konut fiyatlarında nasıl bir gelişme yaşanmış, biraz araştırdım. Şöyle bir son 20 yıla baktığımızda, her seçim öncesi genellikle konut fiyatlarında yatay bir seyrin ya da az da olsa yükseliş eğiliminin görüldüğü bilgisine ulaştım. Ancak seçim sonrası, yani belirsizlik döneminin bitimi ile fiyatlar her defasında yükseliş göstermiş. Durum böyle olunca bir de içerisinde bulunduğumuz döneme bakmak istedim ve neredeyse yine aynı göstergeler çıktı karşıma. Piyasa genelini ele aldığımızda ise değerli metaller, döviz ve akaryakıt, gıda, inşaat malzemeleri gibi birçok kalemde de yine fiyatların yükseliş içerisinde olduğunu görmekteyiz.     Bu göstergeler doğrultusunda şahsi fikrim, klişeleşmiş bir tekrarın yaşanacağı ve seçim sonrası konut fiyatlarının yine yükseleceğidir. Tabi bu öngörüye varmak ve telaffuz etmek her ne kadar kolay gibi gözükse de, ev sahibi olmayan vatandaşlarımızı düşündüğümüzde durumun onlar için bir o kadar da zor bir süreç olacağını üzülerek söylemeliyim. Öngörümün doğruluğu doğrultusunda, her ne kadar yetkililer tarafından kiralık konutlar ile ilgili birtakım çalışmalar yapıldığı duyurulsa da, bu düzenlemelerin piyasada uygulanması açısından herkesin bir takım soru işaretleri olduğunu da tahmin edebiliyorum. Diyelim ki; kiralık konutlarda il ve ilçe bazında bir takım üst limitler getirildi. İyi ama her konutun konumu, manzarası, yaşı, malzeme kalitesi gibi nitelikleri bir değil ki! Nasıl aynı fiyatlama içerisinde yer alacaklar, açıkçası bu durum bir kaosa sebebiyet verebilir. Bu da yetmez; ya yapılmış olan mevcuttaki kira kontratı daha yüksek bir bedelde ise ne olacak? Kontratlar iptal edilip açıklanan fiyatlar üzerinden mi yenilenecek? Mal sahipleri bu kira geliri ile “ben borca girdim şunu ya da bunu aldım, kredi çektim onun taksitini ödüyorum” diyerek “şimdi bu ödemeleri nasıl yaparım” diye sorarlarsa bu tip sorulara kim, nasıl bir cevap verecek? Çözüm yolunda mal sahipleri ile kiracılar yine kafa kafaya mı kalacaklar? Şayet boş bir konutu yeni kiraya vermek isteyen mal sahibi, “belirlenen limitteki rakamlar beni tatmin etmez o zaman ben yıllık kiralama yapmayayım, vazgeçtim” derse ne olacak? Bu şekilde kiralama isteğinden vazgeçen mal sahipleri tarafından geri çekilen konut sayısının yerini bu mevcut konut sayısı sıkıntısı içerisinde ne alabilecek? Etrafımız çadır, konteyner, prefabrik, bungalovlar ile mi dolacak? Bir yandan da 01.Temmuz.2023 tarihine kadar ki süreç içerisinde sona erecek olan kira sözleşmelerinin yenilemelerinde uyulması gereken azami % 25 kira artış oranı durumu var. Peki o süre uzatılacak mı? Bu uygulama zaten birçok mal sahibi ile kiracısı arasında sorunlar çıkmasına sebep olmuştu. Bu tarih yaklaştıkça vatandaşlarımız arasında bu soruda artık yüksek sesle sorulmaya başlandı. Aslında hepimizin apaçık gördüğü, ama bazılarımızın ses çıkartamadığı ya da farkında olup sessiz kalmayı tercih ettiği, belki de sesini duyuramadığı bir durumu yaşıyoruz. Bodrum her geçen gün artan günübirlik, aylık, sezonluk kiralanan konutları ile tamamen yazlık ve turistik bir yer olmaya başladı. Bölgede 12 ay yaşamak, çalışmak, değişik sektörlerde işyeri sahibi olmak gibi düşüncelere sahip olan vatandaşlarımız için sorun her geçen gün çığ gibi büyüyor. Dolayısı ile bölgemizden kamu personelleri, devlet memurları, emekliler, asgari ücretle çalışanlar, doktorlar, öğretmenler, polisler kısacası her kesimden belirli bir grup vatandaşımız başka illere kaçabilmenin yollarını aramaya devam ediyorlar. Bu konuda yapılması gereken en doğru şey, devletimizin her türlü imkanını kullanarak bölgede yeni konutlar yaparak vatandaşlarımıza direkt satış ve kiralama yoluna gitmesidir. Böylelikle vatandaşımıza hem daha ucuza konut sahibi olmanın ya da kiralamanın önü açılır, hem de mevcut piyasadaki mal sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan gerilimleri tavan yaptırmamış, yaşanan kargaşalarında bir nebze önüne geçmiş oluruz. Her şeyin gönlünüzce olması dileğimle… 
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2023 - Cuma

VATANDAŞ GEÇİCİ DEĞİL KALICI ÇÖZÜM İSTİYOR!

Son dönemde satılık ve kiralık konut fiyatlarında görülen rakamlar, hepinizin dikkatini mutlak suretle çekmiştir. Bu durum karşısında bazı kesimler tarafından fiyatların artık tavan yaptığı ve seçim sonrasında belirgin bir düşüşün yaşanacağı iddia edilmektedir.

Peki bu söylem ne kadar gerçeği yansıtmaktadır, yoksa bir algı operasyonu mudur? Bunu zamanla hep beraber göreceğiz. Ama ben sizler için daha önceki seçimlerin öncesinde ve sonrasında konut fiyatlarında nasıl bir gelişme yaşanmış, biraz araştırdım.

Şöyle bir son 20 yıla baktığımızda, her seçim öncesi genellikle konut fiyatlarında yatay bir seyrin ya da az da olsa yükseliş eğiliminin görüldüğü bilgisine ulaştım. Ancak seçim sonrası, yani belirsizlik döneminin bitimi ile fiyatlar her defasında yükseliş göstermiş.

Durum böyle olunca bir de içerisinde bulunduğumuz döneme bakmak istedim ve neredeyse yine aynı göstergeler çıktı karşıma. Piyasa genelini ele aldığımızda ise değerli metaller, döviz ve akaryakıt, gıda, inşaat malzemeleri gibi birçok kalemde de yine fiyatların yükseliş içerisinde olduğunu görmekteyiz.    

Bu göstergeler doğrultusunda şahsi fikrim, klişeleşmiş bir tekrarın yaşanacağı ve seçim sonrası konut fiyatlarının yine yükseleceğidir. Tabi bu öngörüye varmak ve telaffuz etmek her ne kadar kolay gibi gözükse de, ev sahibi olmayan vatandaşlarımızı düşündüğümüzde durumun onlar için bir o kadar da zor bir süreç olacağını üzülerek söylemeliyim.

Öngörümün doğruluğu doğrultusunda, her ne kadar yetkililer tarafından kiralık konutlar ile ilgili birtakım çalışmalar yapıldığı duyurulsa da, bu düzenlemelerin piyasada uygulanması açısından herkesin bir takım soru işaretleri olduğunu da tahmin edebiliyorum. Diyelim ki; kiralık konutlarda il ve ilçe bazında bir takım üst limitler getirildi. İyi ama her konutun konumu, manzarası, yaşı, malzeme kalitesi gibi nitelikleri bir değil ki! Nasıl aynı fiyatlama içerisinde yer alacaklar, açıkçası bu durum bir kaosa sebebiyet verebilir.

Bu da yetmez; ya yapılmış olan mevcuttaki kira kontratı daha yüksek bir bedelde ise ne olacak? Kontratlar iptal edilip açıklanan fiyatlar üzerinden mi yenilenecek? Mal sahipleri bu kira geliri ile “ben borca girdim şunu ya da bunu aldım, kredi çektim onun taksitini ödüyorum” diyerek “şimdi bu ödemeleri nasıl yaparım” diye sorarlarsa bu tip sorulara kim, nasıl bir cevap verecek? Çözüm yolunda mal sahipleri ile kiracılar yine kafa kafaya mı kalacaklar?

Şayet boş bir konutu yeni kiraya vermek isteyen mal sahibi, “belirlenen limitteki rakamlar beni tatmin etmez o zaman ben yıllık kiralama yapmayayım, vazgeçtim” derse ne olacak? Bu şekilde kiralama isteğinden vazgeçen mal sahipleri tarafından geri çekilen konut sayısının yerini bu mevcut konut sayısı sıkıntısı içerisinde ne alabilecek? Etrafımız çadır, konteyner, prefabrik, bungalovlar ile mi dolacak?

Bir yandan da 01.Temmuz.2023 tarihine kadar ki süreç içerisinde sona erecek olan kira sözleşmelerinin yenilemelerinde uyulması gereken azami % 25 kira artış oranı durumu var. Peki o süre uzatılacak mı? Bu uygulama zaten birçok mal sahibi ile kiracısı arasında sorunlar çıkmasına sebep olmuştu. Bu tarih yaklaştıkça vatandaşlarımız arasında bu soruda artık yüksek sesle sorulmaya başlandı.

Aslında hepimizin apaçık gördüğü, ama bazılarımızın ses çıkartamadığı ya da farkında olup sessiz kalmayı tercih ettiği, belki de sesini duyuramadığı bir durumu yaşıyoruz. Bodrum her geçen gün artan günübirlik, aylık, sezonluk kiralanan konutları ile tamamen yazlık ve turistik bir yer olmaya başladı. Bölgede 12 ay yaşamak, çalışmak, değişik sektörlerde işyeri sahibi olmak gibi düşüncelere sahip olan vatandaşlarımız için sorun her geçen gün çığ gibi büyüyor. Dolayısı ile bölgemizden kamu personelleri, devlet memurları, emekliler, asgari ücretle çalışanlar, doktorlar, öğretmenler, polisler kısacası her kesimden belirli bir grup vatandaşımız başka illere kaçabilmenin yollarını aramaya devam ediyorlar.

Bu konuda yapılması gereken en doğru şey, devletimizin her türlü imkanını kullanarak bölgede yeni konutlar yaparak vatandaşlarımıza direkt satış ve kiralama yoluna gitmesidir. Böylelikle vatandaşımıza hem daha ucuza konut sahibi olmanın ya da kiralamanın önü açılır, hem de mevcut piyasadaki mal sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan gerilimleri tavan yaptırmamış, yaşanan kargaşalarında bir nebze önüne geçmiş oluruz.

Her şeyin gönlünüzce olması dileğimle… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.