Bodrum gibi bir turizm cennetinden bahsederken, belki de hiç aklımıza gelmeyen ve de zaten gelmemesi gereken sorunlardan biri herhalde susuzluktur.
Hey gidi Bodrum. Yerli ve yabancı turistlerin konu tatil olunca akla gelen ilk yerlerden biri, gözbebeğimiz.
Yani olacak iş değil ama oluyor işte. Bölgeye tatile gelen turistlere yaz ayının ortasında susuz bir tatil dönemi geçirmelerini bile başarabiliyoruz.
Konu tabi ki sadece turistler de değil, bizlerde yaşıyoruz burada ve susuzluk artık burnumuzdan gelmeye başladı. Bodrum’da su zaten çok pahalı hadi onu da geçtik, su yok be kardeşim.
Hani 1-2 gün bir onarım işi olur, tamam anlarız. Ama bu ne böyle? Resmen yazı tura atıyoruz aramızda, bugün gelir, yok gelmez diye.
Sizin anlayacağınız şaka gibi bir durumun içerisindeyiz.
Ne olacak bu Bodrum’un hali gerçekten çok merak ediyoruz. Türkiye’nin en yüksek metre kare birim fiyatlarına sahip olan bir bölgede gayrimenkul satın alıyor ya da kiralıyoruz. Ama yoluna bakıyorsunuz içler acısı, belirli bir süre sonra arabanızın her tarafından sesler gelmeye başlıyor. Neredeyse evinize arabanız ile gidip gelmek bile istemiyor hale geliyorsunuz.
Evinizde oturuyorsunuz, bu seferde su sorunu ile karşılaşıyorsunuz. Rahatça bir duş alamıyor, bulaşık ve çamaşırlarınızı yıkayamıyorsunuz.
Denize gittiniz ve evinize döndünüz ya da işten evinize geldiniz doğal olarak bir duş alıp rahatlamak istiyorsunuz ama bir gün bu hayalinizi gerçekleştirebiliyor ama belki öbür gün maalesef ki bu şansı bulamıyorsunuz. Tıpkı “Bir varmış, bir yokmuş” misali.
Muhatap bulalım, bilgi alalım bizde ona göre kendimize program yapalım diyorsunuz ama “Ya ondadır ya şunda” misali kendinize muhatap arıyorsunuz çünkü herkes topu birbirine atıyor.
Bodrum’da yaşayan ya da tatil yapan kiminle konuşsanız memnuniyetsizlikler ön plana çıkıyor. Bu ne kadar daha böyle devam edecek?
Vatandaş artık ne yapacağını şaşırmış durumda. “Ne çıkarsa bahtımıza” mantığı ile günlerimizi geçirir olduk.
Şu yaz ayları geçse de artık sonbahar gelse biraz yağmur yağsa diye dua edecek hale geldik. Yani sizin anlayacağınız işimiz Allah’a kaldı diyebiliriz.
Birbirimizle şakalaşıyoruz, ağlanacak halimize gülüyoruz ama vatandaşın sabrı da bir yere kadar olacaktır. Bir gün gelecek ve vatandaşta kendisine bu sorunu yaşatanlara ve de muhatap olmayanlara gereken cevabı verecektir.
Her şeyin gönlünüzce olması dileğimle.