Bodrum’da artık kiminle bir sohbet ortamı doğsa konu dönüp dolaşıp asgari ücrete, memurlara ve emeklilerin maaşlarına gelecek zam beklentisine, kiralık konutlardaki ve işyerlerindeki kira fiyatlarının düşürülmesi gerektiğine, her geçen gün ürünlere yapılan fiyat artışlarının artık bıktırdığına, kredi kullanımında bankaların yüksek faiz oranlarına, alım gücünün çok düşmüş olduğuna gibi kısaca hayat pahalılığı ve alım gücüne dair konulara geliyor.
Anlaşılan o ki; bölgede yerleşik yaşayan vatandaşlarımız, esnaflarımız bırakın Bodrum’un güzelliklerinin tadını çıkartmayı, bölgedeki hayat pahalılığına karşı yaşam mücadelesi veriyor, bir şekilde günü kurtarmanın yolunu arıyor.
Yerli turistlerin artık Bodrum’da tatile gelmekte zorlandığı, hatta bölgede yaşayan eşi, dostu, akrabası olmayan kişiler için tabiri yerindeyse artık imkânsız hale geldiği de herkes tarafından dillendiriliyor.
Tabi bu durum yabancı turistler için pek geçerli değil. Döviz kurlarında yaşanan artışlar sonrası onların deyimiyle kendilerini “Neredeyse bedava” bir tatil fırsatı bekliyor. Bunun yanı sıra bölgedeki satılık konutlara da talep en çok onlardan geliyor. Geliyor gelmesine de, onlar buraları satın aldıkça bizim vatandaşlarımızın yaşam alanları daralıyor. Yıllık kiralık konut sayıları da zaten çok azaldı. Dolayısıyla fiyatlarda her geçen gün yükselmeye devam ediyor.
Bu konuda belki de belirli bir süre ile yabancılara gayrimenkul satışının bölgemizde kapatılması doğru bir uygulama olabilir diye düşünüyorum. En azından bölgemizdeki yeni konutların yapımı devam ederken, böyle bir uygulama ile vatandaşın kiralık konut arayışına her ne kadar tamamen yeterli olmasa bile bir nebze de olsa destek sağlayabiliriz.
Bodrum’un çarşı, pazarlarında alışveriş yaparken sizler fiyatlar karşısında şaşkınlığınızı gizleyemezken yabancıların fiyatlarda hiç pazarlık bile etmediğine, ihtiyacı olan tüm ürünleri kolayca satın alabildiklerine mutlak suretle denk gelmişsinizdir. Çünkü onlar bu durumdan gayet memnunlar.
İki kesim arasında gözlenen bu farklılıklar neticesinde, vatandaşlarımızın devletimizden refah düzeyinin arttırılması doğrultusunda beklentisi de her geçen gün doğal olarak artmaktadır.
Bakanlıklarımız tarafından yapılan açıklamalarda; bu konuların üzerinde çalışıldığı ve vatandaşın refah düzeyinin arttırılacağı, asgari ücretliye, emeklilere ve memurlara maaşlarında zam yapılacağı, ürünlerde fiyat kontrollerine gidileceği, kira fiyatlarına bir düzenleme getirileceği, gerekirse TOKİ kanalı ile konutlar yapılacağı ve vatandaşa uygun koşullarla satılacağı gibi birçok detaylar yer alıyor.
Vatandaşlarımız ise artık bu söylenenlerin bir an önce hayata geçirilmesini istiyorlar. Aksi halde dayanma güçlerinin tükendiğini ifade ediyorlar.
Geldiğimiz durum itibariyle acilen birtakım iyileştirmeler yapılması ve düzenlemeler getirilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiş gözüküyor.
Aksi halde diş ya da kemer sıkmanın bir çözüm olmayacağı ve bu işin çözümünün tamamen vatandaşın elinde olmadığı da hepimizin malumudur.
Tüm bu sorunlarımızın en kısa zamanda çözülmesi, bölge esnafımızın ve bölgede yerleşik yaşayan vatandaşımızın yüzünün gülmesi ile Bodrum daha güzel ve huzurlu bir hale gelecektir.
Unutmayalım ki; çoğu durumda dilimizde imkânsız kelimesi olsa bile, aslında biliriz ki kalbimizde her zaman Allah’tan ümit kesilmez inancı vardır. Hiçbir zaman umudunuzu kaybetmeyin.
Her şeyin gönlünüzce olması dileğimle…