Serkan Zeki ÖZTUNCAY
Köşe Yazarı
Serkan Zeki ÖZTUNCAY
 

EMLAK DANIŞMANLARINDAN ARTIK YETER ÇAĞRISI!

Yaşadığımız asrın felaketi sonrası vatandaşlarımız tarafından bazı kişilere karşı haklı, haksız tüm sektörü kapsayacak şekilde genelleme yapılarak suçlamalar getiriliyor. Bu suçlamaların arasında emlak ofisleri ve de bünyelerindeki emlak danışmanları da yer alıyor. Emlak ofisleri ve danışmanları derken, herhangi bir yetki belgeli emlak ofisi olmayan ve de bir ofisin bünyesinde mesleki yeterlilik belgesine sahip olarak sigortalı çalışmayan kişileri, yani korsan emlakçıları tabi ki kastetmiyoruz. Kaldı ki onları emek hırsızı olarak tanımlayan emlak danışmanlarına bende katılıyorum ve bu tanımı da yerinde buluyorum. Yayımlanan Taşınmaz Ticareti Yönetmeliğiyle, emlak ofisi açmak ve emlak danışmanı olabilmek için ne tarz bilgi ve belgelere sahip olmak gerektiği belirtilmiştir. Burada detayına girmek istemiyorum. Kaldı ki sizler beraber çalıştığınız ya da çalışacağınız kişiler ile ilgili gerekli sorgulamaları mutlak suretle yapmalısınız, bu sizin en doğal hakkınızdır. Aksi halde oluşabilecek herhangi bir mağduriyetin doğuracağı sonucun da sorumlusu bizzat sizler olursunuz. Emlak danışmanlarına kulak verdiğimizde, aradığınız evi, arsayı bulabilmek adına sizin için çalışmalar yaptıklarını, internet üzerinden ilan sitelerini taradıklarını, görüşmeler gerçekleştirdiklerini, taleplerinize uygun mu diye sizden önce gidip yerinde inceleme yaptıklarını, fotoğraflama ya da video çekimi gerçekleştirdiklerini, size sadece tek bir yer değil bir çok alternatif yaratmaya çalıştıklarını, tüm bunların yanı sıra ofis kirası, SGK, Bağkur, maaş, dernek ve oda aidatı, vergi, ulaşım, iletişim, afiş, branda, ilan sitesi ücreti, elektrik ve su faturası ödemesi gibi daha bir çok kalemde oluşan maliyetlere katlanarak bu hizmeti size verebildiklerini ancak sizlerin yerlerini pazarlayabilmek, ilan sitelerinde ilan verebilmek, satılık ya da kiralık yerlerinize daha çok talep yaratabilmek amacı ile sizlerden yetki belgesi istediklerinde vermek istemediğinizi, yer gösterimi ve sunumu söz konusu olduğunda yer gösterme belgesini imzalamaktan imtina ettiğinizi, “bana güvenmiyor musun” diyerek tavır takındığınızı, yeriniz kiraya verildiğinde ve siz düzenli olarak kiranızı aldığınızda kendilerini arayıp sormadığınızı, ancak kiranız ödenmediğinde “bu kişiyi sen buldun” diye arayıp sitem ettiğinizi dile getiriyorlar. Anlaşılan bu tip örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Bunun yanı sıra kendilerinin içerisinde yönetmeliklerine uygun olmayan davranışlarda bulunan kişiler yok mudur? mutlak suretle vardır! Ben zaten burada bir hâkim ya da uzlaştırıcı pozisyonunda değilim. Sadece şunu belirtmek istiyorum; emlak danışmanları yönetmelikleri gereği bazı belgeleri sizlerden imza altına almanızı istemekle yükümlüler. Aksi halde taşınmazlarınızı pazarlayamazlar, sunum yapamazlar, ilan veremezler. Sizlerde onların gerekli belgelerini incelemek, sorgulamak, beraber çalışıp çalışmamak kararını vermek hakkına sahipsiniz. Tüm bu yaşanılanlar sonucunda Emlak Kanunu’nun acilen çıkartılması gerekliliği ve daha ağır bazı yaptırımların devreye sokulması, denetlemelerin arttırılması gerçeği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Emlak Yönetimi mezunlarına da gerekli değerin verilmemesi, sektördeki emlak danışmanlarının eğitimlerine verdiği değere de gölge düşürmektedir. Belirlenecek hususlarda kendilerine özel yetki tanımlamaları yapılmasının da fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Şahsi görüşüm; gayrimenkulleriniz ile ilgili her türlü işlemlerinizde bir emlak danışmanıyla beraber   çalışmanızın sizin için faydalı olacağı doğrultusundadır. Ancak bu çalışmanın belirli bir düzen içerisinde olması gerektiği de aşikardır. Yetki verilmekten imtina edilen emlak danışmanlarını, bu tip afetlerden ya da yaşanan herhangi bir olay sonrası ortaya çıkan fırsatçıların konut ya da arsa fiyatlarında yaptıkları artışlar sebebiyle sorumlu tutmak ne kadar gerçekçi ve doğru bir yaklaşım olabilir? Hepimizin bu durumu bir gözden geçirmesi gerekir diye düşünüyorum. Ülkemizde bu kadar büyük bir sektörde bu tip sorunların yaşanması, karşılıklı ithamlarda bulunulması gerçekten de çok üzücüdür. İnanıyorum ki devletimiz bu konuda da bir çözüm yolu mutlak suretle arayacak ve bulacaktır. Her şeyin gönlünüzce olması dileğimle…     
Ekleme Tarihi: 04 Mart 2023 - Cumartesi

EMLAK DANIŞMANLARINDAN ARTIK YETER ÇAĞRISI!

Yaşadığımız asrın felaketi sonrası vatandaşlarımız tarafından bazı kişilere karşı haklı, haksız tüm sektörü kapsayacak şekilde genelleme yapılarak suçlamalar getiriliyor. Bu suçlamaların arasında emlak ofisleri ve de bünyelerindeki emlak danışmanları da yer alıyor.

Emlak ofisleri ve danışmanları derken, herhangi bir yetki belgeli emlak ofisi olmayan ve de bir ofisin bünyesinde mesleki yeterlilik belgesine sahip olarak sigortalı çalışmayan kişileri, yani korsan emlakçıları tabi ki kastetmiyoruz. Kaldı ki onları emek hırsızı olarak tanımlayan emlak danışmanlarına bende katılıyorum ve bu tanımı da yerinde buluyorum.

Yayımlanan Taşınmaz Ticareti Yönetmeliğiyle, emlak ofisi açmak ve emlak danışmanı olabilmek için ne tarz bilgi ve belgelere sahip olmak gerektiği belirtilmiştir. Burada detayına girmek istemiyorum. Kaldı ki sizler beraber çalıştığınız ya da çalışacağınız kişiler ile ilgili gerekli sorgulamaları mutlak suretle yapmalısınız, bu sizin en doğal hakkınızdır. Aksi halde oluşabilecek herhangi bir mağduriyetin doğuracağı sonucun da sorumlusu bizzat sizler olursunuz.

Emlak danışmanlarına kulak verdiğimizde, aradığınız evi, arsayı bulabilmek adına sizin için çalışmalar yaptıklarını, internet üzerinden ilan sitelerini taradıklarını, görüşmeler gerçekleştirdiklerini, taleplerinize uygun mu diye sizden önce gidip yerinde inceleme yaptıklarını, fotoğraflama ya da video çekimi gerçekleştirdiklerini, size sadece tek bir yer değil bir çok alternatif yaratmaya çalıştıklarını, tüm bunların yanı sıra ofis kirası, SGK, Bağkur, maaş, dernek ve oda aidatı, vergi, ulaşım, iletişim, afiş, branda, ilan sitesi ücreti, elektrik ve su faturası ödemesi gibi daha bir çok kalemde oluşan maliyetlere katlanarak bu hizmeti size verebildiklerini ancak sizlerin yerlerini pazarlayabilmek, ilan sitelerinde ilan verebilmek, satılık ya da kiralık yerlerinize daha çok talep yaratabilmek amacı ile sizlerden yetki belgesi istediklerinde vermek istemediğinizi, yer gösterimi ve sunumu söz konusu olduğunda yer gösterme belgesini imzalamaktan imtina ettiğinizi, “bana güvenmiyor musun” diyerek tavır takındığınızı, yeriniz kiraya verildiğinde ve siz düzenli olarak kiranızı aldığınızda kendilerini arayıp sormadığınızı, ancak kiranız ödenmediğinde “bu kişiyi sen buldun” diye arayıp sitem ettiğinizi dile getiriyorlar.

Anlaşılan bu tip örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Bunun yanı sıra kendilerinin içerisinde yönetmeliklerine uygun olmayan davranışlarda bulunan kişiler yok mudur? mutlak suretle vardır! Ben zaten burada bir hâkim ya da uzlaştırıcı pozisyonunda değilim. Sadece şunu belirtmek istiyorum; emlak danışmanları yönetmelikleri gereği bazı belgeleri sizlerden imza altına almanızı istemekle yükümlüler. Aksi halde taşınmazlarınızı pazarlayamazlar, sunum yapamazlar, ilan veremezler. Sizlerde onların gerekli belgelerini incelemek, sorgulamak, beraber çalışıp çalışmamak kararını vermek hakkına sahipsiniz.

Tüm bu yaşanılanlar sonucunda Emlak Kanunu’nun acilen çıkartılması gerekliliği ve daha ağır bazı yaptırımların devreye sokulması, denetlemelerin arttırılması gerçeği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Emlak Yönetimi mezunlarına da gerekli değerin verilmemesi, sektördeki emlak danışmanlarının eğitimlerine verdiği değere de gölge düşürmektedir. Belirlenecek hususlarda kendilerine özel yetki tanımlamaları yapılmasının da fayda sağlayacağı kanaatindeyim.

Şahsi görüşüm; gayrimenkulleriniz ile ilgili her türlü işlemlerinizde bir emlak danışmanıyla beraber   çalışmanızın sizin için faydalı olacağı doğrultusundadır. Ancak bu çalışmanın belirli bir düzen içerisinde olması gerektiği de aşikardır.

Yetki verilmekten imtina edilen emlak danışmanlarını, bu tip afetlerden ya da yaşanan herhangi bir olay sonrası ortaya çıkan fırsatçıların konut ya da arsa fiyatlarında yaptıkları artışlar sebebiyle sorumlu tutmak ne kadar gerçekçi ve doğru bir yaklaşım olabilir? Hepimizin bu durumu bir gözden geçirmesi gerekir diye düşünüyorum.

Ülkemizde bu kadar büyük bir sektörde bu tip sorunların yaşanması, karşılıklı ithamlarda bulunulması gerçekten de çok üzücüdür. İnanıyorum ki devletimiz bu konuda da bir çözüm yolu mutlak suretle arayacak ve bulacaktır.

Her şeyin gönlünüzce olması dileğimle…     

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.