Bugünlerde sağda solda karşılaştığımız kişilerden bu tip cümleleri sıkça duymaya başladık. Nedeni ise; turizm sezonunun yaklaşması ile bölgemize çalışmak için gelen kişilerin konutlardaki kira bedellerini, apart fiyatlarını gördüklerinde hayretler içerisinde kalmalarıdır.
Bu kişiler aynı zamanda bir yer bulmanın ne denli zor olduğunu bir yana, istenilen fiyatların kendilerince ödenebilmesinin de mümkün olmadığını dile getiriyorlar. Peki bu durumda ne olacak? Bu kişiler nerede kalacaklar? Bu kişiler şayet kalabilecekleri bir yer ayarlayamazlarsa geri mi dönecekler? Geri dönerlerse bu işlerde kimler çalışacak? Turizm sektöründe bölgemizde çalışacak kişilerin kalitesinin düşmesi, gerek işletmelere gerekse Bodrum’ a tatile gelen turistlere verilen hizmetin kalitesinde ne tip zararlar verebilir? Bu durum bölgemize gelen turistler açısından nasıl karşılanır? Bu tip soruların ardı arkası kesilmiyor ama bu çarkta dönmeli, bu da ayrı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Aranızda mutlaka bilenler vardır; Eskiden üniversite öğrencileri bir araya gelir ve 3 kişi, 4 kişi bir ev kiralarlar, herkes bir odayı kullanarak ve masrafları bölüşerek yaşamlarını devam ettirirlerdi. Bazı illerde özellikle de üniversitelerin olduğu bölgelerde öğrenciler, bu sistemi halen devam ettiriyor da olabilir. Ama burası Bodrum, Ege bölgesinin incisi, dünyadaki birçok insanın yakın takipte olduğu bir turizm cenneti.
Korkarım ki; Bodrum bölgesinde de gidişat işte tam da bu yönde. Peki çalışmak için gelen kişiler bu durumdan memnunlar mı? Hiç kimsenin bu durumu hayal ederek bölgemize gelip çalışmak istediğini sanmıyorum. Ama yapacak bir şey kalmayınca mecburiyetten bu durum kaçınılmaz oluyor.
Bazı mal sahipleri de “ben evimi birbirini tanımayan, ileride içlerinde kendime muhatap bile bulamayacağım, 5-6 kişinin kalacağı şekilde kiralamam” diyerek bu teklifleri geri çevirebilirler. Bu seferde çalışan kesim kalabilecekleri yeri tedarik edemeyince çalışacakları işletmeler devreye girecek ve “Bu evi biz işletme olarak kiralayacağız, kirasını biz ödeyeceğiz, merak etmeyin sadece müdürlerimiz kalacak, sadece mutfak şefimiz kalacak, sadece 2-3 kişi kalacak” gibi söylemler ile mal sahiplerini ikna etmeye çalışacaklar.
Peki bir işletme ile yapılan kira kontratı sonrası mal sahiplerimiz ne ile karşı karşıya kalacaklarını biliyorlar mı? Siz evinizi bir işletmeye kiraladığınız takdirde o işletmenin sahibi ya da sahiplerine, imza ve temsil yetkililerine, müdürüne, sigortalı çalışanları da dahil olmak üzere evinizde kalmasına olanak sağlıyorsunuz. Kontrat sonrası bir de bakmışsınız ki evinizde ranzalar kurulmuş ve evinize kimin ne zaman girip çıktığı belli bile değil. Ama artık yapacak bir şeyiniz yok, geçmiş olsun.
Burada haddim olmayarak bir uyarıda bulunmak isterim. Şayet evinizi bir işletmeye kiraya verecekseniz ve örnek verdiğim bu duruma düşmek istemiyorsanız, yapacağınız kira kontratında taraf olan işletmenin evinizde kalacağını belirttiği kişilerin adı, soyadı ve kimlik bilgilerini, görevlerini kontrat üzerinde mutlaka belirtin. Bahsi geçen kişilerin işletmeden gerekli belgelerini isteyerek işletme ile bağlantılarını, herhangi bir sabıka kayıtlarının olup olmadığını, haklarında bir aranma durumu var mı? Mutlaka sorgulayın ve kontrolleriniz sonrası mümkün ise bu kontratı da noter huzurunda yapın.
İleride evinizde kalacağı belirtilmemiş kişilerin evinizde kaldığının tespiti durumunda herhangi bir itiraz ve savunmaya gerek kalmaksızın evinizin derhal tahliye edileceğine dair tahliye taahhütnamesini mutlaka alın. Aksi halde işletme bünyesindeki herkes evinizde kalabilir ve siz hiçbir şey yapamazsınız.
Peki bu durum sadece mal sahipleri için mi bir tehdit oluşturuyor? Tabi ki hayır. Düşünsenize siz sabah işe gitmek için tam evinizden çıkarken yan dairenin de kapısı açılıyor ve evden 8-10 kişi çıkıyor ve onlarda sizin gibi işe gidiyorlar! Akşam saatlerinde eve dönüyorsunuz ve yan dairenin kapısı bir açılıyor, bir kapanıyor, biri geliyor, diğeri gidiyor. Böyle bir ortamda bölgede düzenli olarak yaşayan vatandaşlarımız aile olarak ne kadar mutlu ve huzurlu yaşayabilirler? Doğal olarak komşuluk ilişkinizde zarar görecektir.
Çok kısa bir süre içerisinde vurguladığım bu sorunun Bodrum bölgesinde artık başa çıkılmaz bir sorun haline geldiğini, mal sahipleri tarafından yeri geldiğinde muhatap bulanamadığını, habersiz bir şekilde evlerinin boşaltıldığını, evlerden bazı eşyalarında eksildiğini, elektrik ya da su faturalarının ödenmemiş olduğunu sohbetlerimizde maalesef ki sıkça duyacağız gibi hissediyorum.
Umarım ki ben yanılırım ve böyle bir durumu yaşamayız.
Her şeyin gönlünüzce olması dileğimle…