Serkan Zeki ÖZTUNCAY
Köşe Yazarı
Serkan Zeki ÖZTUNCAY
 

ASRIN FELAKETİNDEN ÇIKARTILACAK ÇOK DERS VAR !

06.Şubat.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilimizde ilki 7,7 ikincisi ise 7,6 büyüklüğünde meydana gelen depremler; maalesef ki Kahramanmaraş başta olmak üzere, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya illerimizde çok büyük bir yıkıma ve de can kaybına yol açtı. Meydana gelen depremler sonrasında, devletimizin yetkili kurumları, yetkilileri ile yurdumuzun dört bir köşesinden bu illere yardıma koşan vatandaşlarımız tarafından yapılan arama ve kurtarma çalışmaları, kurulan sahra hastanelerinin yanı sıra yine gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki yardımseverler tarafından konteyner evler, çadırlar, gıda ve yardım malzemeleri gibi her türlü ihtiyaçlar bölgeye yollanmaktadır. Ancak bilanço maalesef ki çok ağır, can kaybımız 42 binin üzerinde ve yeniden inşa edilmesi gereken konut sayısının da 200 binin üzerinde olacağı öngörülüyor. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlarına başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Bölgeye yardım eli uzatan ve elinden geldiğince her türlü desteği veren tüm yardımseverlere de sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim. Deprem sonrası yapılan araştırmalarda söz konusu illerdeki mevcut TOKİ evlerinin ve bazı binaların hasar almadığının görülmesi üzerine herkesin kafasında ister istemez yıkılan binalar ile ilgili soru işaretleri uyandı. Tabi ki bu soru işaretleri yapılan inşaatların zemin etütlerinin yapılıp yapılmadığı, kullanılan malzemelerin doğruluğu ve yeterliliği, uygulanan işçiliğin kalitesi ve müteahhitlerin yeterli ölçüde denetlenip denetlenmediği üzerineydi. Bu hususlar devletimizin yetkilileri tarafından hemen mercek altına alınmaya başlandı. Yapılan incelemelerde ise çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmaya başladı. Bunların belli başlıcaları; binalarda kullanılması gereken inşaat malzemelerinin gerekli miktarlardan noksan oranda kullanılması, yanlış malzeme tercihi, yapım sonrası özellikle işyerlerinde alan kazanmak için kesilen kolonlar gibi konular başı çekmekte. Vatandaşlarımız şimdi gerekli kontrollerin yapılmasını ve depremde yıkılan binalarda şayet suç, hata, ihmal gibi unsurlar var ise ve kimlere aitse, bu kişilerin cezalandırılmasını istiyor. Sosyal medya üzerinden de müteahhitlere, belediyelere, denetim firmalarına hatta emlak danışmanlarına ciddi suçlamalar getiriliyor. Birçok kişinin ya da yetkilinin burada hatası, suçu ya da ihmali olabilir, mutlak suretle yapılan kontroller ile durum net bir şekilde meydana çıkacaktır. Bu kontroller konusunda zaten bir geç kalmışlığımız olduğu aşikardır. En azından bundan sonrası için acilen tedbirler alınacaktır diye düşünüyorum. Binaların yapım aşamasında denetim firmalarının gerekli kontrolleri ciddiyetle yapmasının sağlanması, iskan (yapı kullanım izin belgesi) verilirken ve sonrasında bu bağımsız bölümleri satın alan ya da kiralayan kişiler tarafından kolon, kiriş gibi önemli noktalarda herhangi bir oynama yapılıp yapılmadığı ise ilgili belediyelerce düzenli olarak kontrol edilmesi, binaların depreme dayanıklılık ölçümlerinin yapılması öncelikli tedbirlerin arasında olması gerekmektedir. Vatandaşlarımızın taşınmaz alım, satım ve kiralama işlemlerinde genellikle emlak danışmanlarından hizmet aldıkları düşünüldüğünde, kendilerinin doğru tercih yapabilmeleri adına emlak danışmanlarının ne denli önemli bir rol oynadıkları da gözler önündedir. Şu an ki mevcut yönetmelik gereği emlak danışmanlarının satış ve kiralama işlemleri çerçevesinde belediyeden, yapı denetim firmalarından, konu ile ilgili kurum ve kuruluşlardan gerekli bilgilere ve belgelere erişim yetkileri bulunmamaktadır. Ancak emlak ofislerine bünyelerinde alanında ihtisas yapmış, Emlak Yönetimi (MYO) mezunu bulundurma şartı getirilmesi ve bu kişilere de ilgili belediyelerden, denetim firmalarından, binaların yapımında kullanılan yapı malzeme ve denetim raporlarına, binaların projelerine hatta bu yapılar ile ilgili her türlü bilgi ve belgeye ulaşabilme adına yetki verilmesi ile emlak danışmanları vatandaşlarımıza daha detaylı bir bilgilendirme yapabilirler ve vatandaşlarımızın daha doğru tercih yapmalarını sağlayabilirler. Vatandaş olarak bizlerde konuya duyarsız kalmamalı ve bu tip afetlere karşı eğitimler almalıyız, kendimizi ve sevdiklerimizi bu tip afetlere karşı bilgili ve hazırlıklı bir hale getirmeliyiz. Türk Milleti olarak bu kötü günleri de birlik ve beraberlik içerisinde atlatacağımızdan hiç şüphem yoktur. Allah yar ve yardımcımız olsun, yaralarımızın en kısa sürede sarılması ve bir daha böyle bir afet yaşanmaması ümidiyle…
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2023 - Çarşamba

ASRIN FELAKETİNDEN ÇIKARTILACAK ÇOK DERS VAR !

06.Şubat.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilimizde ilki 7,7 ikincisi ise 7,6 büyüklüğünde meydana gelen depremler; maalesef ki Kahramanmaraş başta olmak üzere, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya illerimizde çok büyük bir yıkıma ve de can kaybına yol açtı.

Meydana gelen depremler sonrasında, devletimizin yetkili kurumları, yetkilileri ile yurdumuzun dört bir köşesinden bu illere yardıma koşan vatandaşlarımız tarafından yapılan arama ve kurtarma çalışmaları, kurulan sahra hastanelerinin yanı sıra yine gerek yurtiçi gerekse yurtdışındaki yardımseverler tarafından konteyner evler, çadırlar, gıda ve yardım malzemeleri gibi her türlü ihtiyaçlar bölgeye yollanmaktadır.

Ancak bilanço maalesef ki çok ağır, can kaybımız 42 binin üzerinde ve yeniden inşa edilmesi gereken konut sayısının da 200 binin üzerinde olacağı öngörülüyor. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlarına başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Bölgeye yardım eli uzatan ve elinden geldiğince her türlü desteği veren tüm yardımseverlere de sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim.

Deprem sonrası yapılan araştırmalarda söz konusu illerdeki mevcut TOKİ evlerinin ve bazı binaların hasar almadığının görülmesi üzerine herkesin kafasında ister istemez yıkılan binalar ile ilgili soru işaretleri uyandı. Tabi ki bu soru işaretleri yapılan inşaatların zemin etütlerinin yapılıp yapılmadığı, kullanılan malzemelerin doğruluğu ve yeterliliği, uygulanan işçiliğin kalitesi ve müteahhitlerin yeterli ölçüde denetlenip denetlenmediği üzerineydi. Bu hususlar devletimizin yetkilileri tarafından hemen mercek altına alınmaya başlandı.

Yapılan incelemelerde ise çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkmaya başladı. Bunların belli başlıcaları; binalarda kullanılması gereken inşaat malzemelerinin gerekli miktarlardan noksan oranda kullanılması, yanlış malzeme tercihi, yapım sonrası özellikle işyerlerinde alan kazanmak için kesilen kolonlar gibi konular başı çekmekte. Vatandaşlarımız şimdi gerekli kontrollerin yapılmasını ve depremde yıkılan binalarda şayet suç, hata, ihmal gibi unsurlar var ise ve kimlere aitse, bu kişilerin cezalandırılmasını istiyor. Sosyal medya üzerinden de müteahhitlere, belediyelere, denetim firmalarına hatta emlak danışmanlarına ciddi suçlamalar getiriliyor.

Birçok kişinin ya da yetkilinin burada hatası, suçu ya da ihmali olabilir, mutlak suretle yapılan kontroller ile durum net bir şekilde meydana çıkacaktır. Bu kontroller konusunda zaten bir geç kalmışlığımız olduğu aşikardır. En azından bundan sonrası için acilen tedbirler alınacaktır diye düşünüyorum.

Binaların yapım aşamasında denetim firmalarının gerekli kontrolleri ciddiyetle yapmasının sağlanması, iskan (yapı kullanım izin belgesi) verilirken ve sonrasında bu bağımsız bölümleri satın alan ya da kiralayan kişiler tarafından kolon, kiriş gibi önemli noktalarda herhangi bir oynama yapılıp yapılmadığı ise ilgili belediyelerce düzenli olarak kontrol edilmesi, binaların depreme dayanıklılık ölçümlerinin yapılması öncelikli tedbirlerin arasında olması gerekmektedir.

Vatandaşlarımızın taşınmaz alım, satım ve kiralama işlemlerinde genellikle emlak danışmanlarından hizmet aldıkları düşünüldüğünde, kendilerinin doğru tercih yapabilmeleri adına emlak danışmanlarının ne denli önemli bir rol oynadıkları da gözler önündedir.

Şu an ki mevcut yönetmelik gereği emlak danışmanlarının satış ve kiralama işlemleri çerçevesinde belediyeden, yapı denetim firmalarından, konu ile ilgili kurum ve kuruluşlardan gerekli bilgilere ve belgelere erişim yetkileri bulunmamaktadır. Ancak emlak ofislerine bünyelerinde alanında ihtisas yapmış, Emlak Yönetimi (MYO) mezunu bulundurma şartı getirilmesi ve bu kişilere de ilgili belediyelerden, denetim firmalarından, binaların yapımında kullanılan yapı malzeme ve denetim raporlarına, binaların projelerine hatta bu yapılar ile ilgili her türlü bilgi ve belgeye ulaşabilme adına yetki verilmesi ile emlak danışmanları vatandaşlarımıza daha detaylı bir bilgilendirme yapabilirler ve vatandaşlarımızın daha doğru tercih yapmalarını sağlayabilirler.

Vatandaş olarak bizlerde konuya duyarsız kalmamalı ve bu tip afetlere karşı eğitimler almalıyız, kendimizi ve sevdiklerimizi bu tip afetlere karşı bilgili ve hazırlıklı bir hale getirmeliyiz.

Türk Milleti olarak bu kötü günleri de birlik ve beraberlik içerisinde atlatacağımızdan hiç şüphem yoktur.

Allah yar ve yardımcımız olsun, yaralarımızın en kısa sürede sarılması ve bir daha böyle bir afet yaşanmaması ümidiyle…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberbodrum.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.