2020 sezonunu bitirmek üzereyiz hatta bitirenler ve de maalesef hiç başlayamayanlar da var. Sezon salgın nedeni ile maalesef kaybedildi. Öyle ki birçok istatistikte düşüşler 55’lerde 60’larda. Bu kayıpları rakamsal değerlere vurduğumuzda hem çalışanlar için hem işletmeciler için kayıp rakamları vahim boyutlarda.
Tüm dünyada olduğu gibi maalesef bizde ülke olarak salgına karşı zamanında tedbir alamadık. Bunda her kesime düşen sorumluluklar olduğu gibi biz vatandaşlara da büyük sorumluluklar düştü ama kimse gereğini yerine getiremedi. Hala maske taktın takmadın kavgaları yaşanıyor ya bu hepten utanç verici. Ancak bu yanlışların bedelini ödeyenlerin başında biz çalışanlar geliyoruz. Çok sayıda turizm çalışanı işsiz kaldı. Bir çoğu ne iş olsa yaparım ve de ne kadar olursa olsun her gelire razı oldu. Kimileri kariyerlerinden kimileride kişiliklerinden ödün verdi maalesef.
Turizm geç kalınmış tedbirlerle ancak Temmuz ortalarında hareketlenmeye başladı. Bu hareketlenme Ağustos ayında daha fazla gibi görünse de açık otelleri baz aldığımızda düşüş 56’ları buldu. Buna açılamayan otelleri de dahil ederseniz kaybın boyutları daha fazla ortaya çıkar. Bir başka vahim tabloda kişi başı müşteri gelirinin 20 euro seviyesine kadar düşmesi. Bu rakam son yıllarda kişi başı geliri nasıl artırırız diye çırpınan biz profesyoneller için tam bir hayal kırıklığı.
Özellikle Eylül ayı ile birlikte bence 2021 sezonu için umut veren gelişmelerde yaşanmaya başladı. Kaybedilen bu sezona fazla faydası olmasa da gelecek sezon için önemli gelişmelerden bir tanesi İngilizlerin ülkemize yönelmeleri. Şu sıra İngilizlerin 30’u tatil için Türkiye’yi tercih ediyor. Bunun yanı sıra Almanların özellikle Antalya’ya olan ilgilerinin yeniden canlanması son derece umut verici. Bu iki ülkenin ilgisi diğer Avrupa ülkelerini de etkileyecektir. Eğer Rusya pazarında da istikrarı ve büyümeyi sağlarsak 2021 biz turizmciler için ümit verici olur. Malum her zaman dediğimiz gibi Avrupa ve Rusya olmadan Türk turizmi olmaz.
Özellikle İngilizlerin Bodrum’a olan ilgilerinin yeniden canlanması, Bodrum’lu turizmci için ayrıca güzel gelişme. İç pazarın yanı sıra İngiltere bazı Avrupa ülkeleri hatta kısmen de olsa Rusya destekli turizm Bodrumumuz’u istediğimiz seviyeye getirebilir. Bize düşen Avrupalının beklemediği hatta kendi ülkelerinde bile uygulamayı ihmal ettikleri üst düzey salgın tedbirlerini sertifikalaşmayı aksatmadan sürdürmektir.
Ben Bodrumumuz’u dijital platformda tanıtımına çok fazla etki edecek Visit Bodrum projesinin de son derece faydalı olacağına inanıyorum. Bu konuda çalışmanın detayları ortaya çıktıkça daha fazla yazmaya ve tanıtmaya devam ederiz. Şimdiden emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Bu sezon için turizm camiamıza gösterdikleri dik duruş için tebriklerimi sunuyorum. İnşallah 2021 sezonun çok çok daha iyi olmasını temenni ediyorum.