Değerli okurlarım bu defa yazıma maalesef ülkemizin yaşadığı asrın felaketi olarak adlandırdığımız DEPREM acıları ile başladım. Bu felakette hayatını kaybeden onbinlerce vatandaşımız yüzbinlerce yaralımız ve yine evlerinden yurtlarından olan milyonlarca vatandaşımız, hepimizin yüreğini dağladı. Bu vesile ile milletimizin başı sağolsun.
Deprem ortamında yaklaşan turizm sezonu bizler için çok önemli ve ülkemiz içinde çok kıymetli değerler ifade ediyor. Ülkemiz 2023 sezonundan 60 milyon turist ve 46 milyar USD gelir beklemektedir ve bu hedeflere ulaşmak mümkündür. Ancak bu hedeflere doğru ilerlerken şu an içinde bulunduğumuz deprem gerçeğini de göz ardı edemeyiz.
Halen çok sayıda otelde depremzedeleri misafir ediyoruz. Turizmci ülkemizin bu sıkıntılı günlerinde elini taşın altına koymuştur.Ancak sezon ilerledikçe otellerde ki depremzede konaklamalarının devlet tarafından konaklama imkanları sağlanarak otelcinin rahatlatılması gerekir. Turizmde artık kasım aralıkta başlayan erken satışlar (EB) hatta daha önceden alınan rezervasyonlar ve de şu sıra yapılan satışlar küçümsenmemeli. Başta belirttiğimiz ülke hedeflerimizin yanı sıra turizmcinin de yapmış olduğu bütçeler ve hedefler doğrultusunda hareket kabiliyetini kaybetmemesi lazım. Burada bir kez daha belirtiyorum ki, devlet turizmciye anlayış göstermeli. Turizm sağlıklı yaşamını sürdürmeli.
Yaşadığımız deprem felaketinde kayıplar, acılarımız, yıkıntılarımız bizleri adeta enkaz altında bıraktı ve deprem bölgesinde olmayanlarda hala enkaz altından çıkamadı. Bu ortamda milletimizin dayanışması her kurumu ile her ferdi ile takdir düzeyinin çok üstünde. Bütün dünya böyle bir felakette bu dayanışmayı ve felaketin boyutunu şaşkınlıkla izliyor ve takdir ediyor.
Peki bu takdiri herkes hakkediyor mu ? Hayır. “Benim derneğim, STK’m, Belediyem daha iyi seninki kötü. Ben varım devlet yok! Biz buradayız siz nerdesiniz? Bunların hesabını soracağız” gibi akıllara ziyan tartışmalar ve en önemlisi ayrıştırmalar! Kayıplarımıza mı üzülelim milletimizin yaşadığı acıya mı üzülelim hatta ülke insanlarımızın yardımda yaptığı yarış için verilen emeklere hizmetlere mi üzülelim. Yazık bu millete. Bu tartışmalarınızı çekişmelerinizi keşke sizde hizmet yarışına dönüştürseydiniz. Belki acılarımızı bir nebze azaltırdınız.
Bu ayrıştırmaları görünce bu kısır ve hiçbir işe yaramayan çekişmelerinizi görünce aklıma daha vahim bir durum geldi;YA SAVAŞTA YAKALANSAYDIK.
Bu durumu düşünmek bile istemiyoruz. Tıpkı bu ayrıştırmaları yapanları hayatımızda artık olmasını istemediğimiz gibi.