Aylardır yerel seçimler için gerek adaylar gerekse partiler nerdeyse işi gücü bırakıp seçim atmosferinde kayboldular. Baktığınız zaman son derece yoğun çalışmalar tanıtımlar yapılan masraflar. Dersiniz ki meğer ülkenin hiç sorunu yokmuş. Hatta iyi ki seçim varda hareket oldu! İnanılır gibi değil ekonomik sorunlar insanları vurmuş ulaşım, trafik facia, yıkılan evler onlarca insan hayatını kaybetmiş anlık tepkilerle gündemden düşüyor. ABD AB ülkemizle dalga geçiyor ne kadar hain varsa sahip çıkıyorlar sadece anlık tepkiler yine gündemden hemen düşürmek. Varsa yoksa seçim.
Seçim de ismine yakışır seçim mi tabi ki kocaman HAYIR. Bir taraftan beka tartışması başladı. Kimine göre bu sorun yok ama bir meczup çıkıp güneydoğu için paçavracıların dilini kullanıyor batıyı da kafasına göre birilerine parselliyor. Ne acıdır ki batıyı parselledikleri çok mutlu ki güneydoğu tabiri için tepki yok. Seçim kazanalım da nasıl olursa olsun mantığı. Bir taraftan partili Cumhurbaşkanı ülkenin her yerinde seçim çalışması yapıyor, muhalefet biz nasıl olsa kazanırız diye evden çıkmıyor. Öyle ki nasıl olsa kazanırız dedikleri ilde evden geç çıktıkları için adaylarını bile bildiremiyorlar! İnanılır gibi değil ve bu bile kavga sebebi. Hatayı kendimizde aramayı sevmeyiz maalesef. Hal böyle olunca adaylarda proje açıklamak yerine birbirlerini suçluyor. Peki açıklasalar ne yapacaklar kaynak nerden bulacaklar belediye ilçe ise büyükşehiri nasıl aşacaklar hele birde farklı partiden ise hepten sorun. Seçim değil kargaşa yumağı maalesef.
En büyük kargaşada CHP’nin kalesi olarak bilinen Muğla’da. Birlik sağlanamayınca herkes aday oldu her parti hatta yetmez gibi bağımsız adayımız bile var. Bu adayların hepsinin de tabanı var hatırı sayılır oy verecek seçmeni var. Görünen o ki CHP oyları bölünme noktasında. Bu Cumhur ittifakının adayına yararsa şaşırmayın. Keza Bodrum’da aynı hatta Bodrumda yıllardır 50 üzeri oy alan CHP’nin adayı bile belli değil, belli olanı da YSK kabul etmedi. Burada da aday enflasyonu, burada da oyların bölünmesi bakalım kim kazançlı çıkacak bu bölünmeden.
Muğla ve Bodrum için bunca karmaşa, bunca kırgın küskün aday, istifalar, gidenler! Ancak CHP’li bir yetkili hatta başkan gelip te ne oluyor deyip duruma el koymayı düşünmedi hala. Bu daha ilginç. Mahallere de kavga bitince diğer komşular ayırmaya veya barıştırmaya gelirmiş. Burası da böyle olacak galiba ama sanki o zamanda iş işten geçmiş olacak. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı olayı gördüğü için Muğla’yı da, Bodrum’u da ihmal etmedi.
Bir taraftan unutulan veya gündemden çok çabuk düşürülen büyük sorunlar. Bir taraftan seçimin beka sorunu haline getirilmesi ve meclisten birinin çıkıp bunu körüklemesi buna ses çıkarmayan siyasetçiler. Kazanalım da nasıl olursa olsun mantığı veya nasılsa kazanırız yanlışları her küsenin başka bir partiden aday olması bölünmeler istifalar karşılıklı suçlamalar. Proje yok, kaynak yok, sorun çok. Maaş alamayan belediye çalışanları her ilde ilçede milyonlarca işsiz bunları gören yok. Hakikaten bu nasıl seçim.
Bu kargaşanın arasında gündeme gelmeyen turizme değinmeden olmaz Sayın Bakanında önerdiği gibi ucuzcu ülke değil, kalite çok doluluk değil, kişi başı gelir artışı diyoruz. Ama hala 20 EB artışı yani 45 – 50’lere varan ucuz satış artışından mutlu oluyoruz. Çünkü hala işveren doluluk sorusu ile yöneticileri bunaltıyor. Hala gerçek turizm mantalitesine yaklaşamıyoruz. O zaman da aynı soruyu turizm için soralım. Bu nasıl turizm.