Bodrum Belediye Başkanı Sayın Ahmet Aras, Sazköy’de planlanan ekoturizm alanı için belediye meclisince 1 oy farkla 80 dönümün imara açılmasının onaylanmasından sonra oluşan yoğun tepkiler nedeniyle bir basın toplantısı yaptı. Baştan söyleyeyim; Sayın Ahmet Aras’ın basın ve halkla ilişkiler koordinatörü olarak atadığı danışmanı, beni ve bazı gazeteci arkadaşlarımı “sözde gazeteci” olarak nitelediği, yayın organlarımızı “şu kadar liralık site” olarak küçümsediği ve benim belediyeden, BOTAV’dan menfaat sağlayamadığım için yazılar yazdığım iftirasını attığı için ben Bodrum Belediyesi’nin toplantılarına katılmıyorum. Sayın Aras’ın toplantısını canlı yayın yapan gazeteci arkadaşlarımın kanallarından izledim. Kendilerine emekleri için teşekkür ederim. Neyse lafı fazla uzatmayayım. Bodrum Belediye Başkanı Sayın Ahmet Aras, toplantıda belediye meclisinin kararını savundu. Sayın Aras Orman Bakanlığı’ndan Çevre Bakanlığı’na, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden DSİ’ye kadar bir çok kurumun bu alan için olumlu görüş bildirdiğini, herşeyin yasal ve mevzuata uygun olduğunu belgeleriyle anlattı. Peki o halde Sayın Aras’a soralım; Akbelen Ormanı’nı katleden şirketin de herşeyi yasal ve mevzuata uygun! Önce ruhsatı verip sonra Kılıçdaroğlu’nun talimatı ve toplum baskısıyla iptal ettiğiniz Cengiz İnşaat’ın da herşeyi yasal ve mevzuata uygun! Madem sizin için önemli olan, herşeyin yasal ve mevzuata uygun olmasıysa o halde; Herşeyin yasal olduğu Akbelen’de neden eylemlere katıldınız? Herşeyin yasal olduğu Cengiz İnşaat’ın ruhsatını neden önce verip sonra iptal ettiniz? Samimiyet diyorum ya, hani bana kızıyorsunuz! İşte tam da bu yüzden söylüyorum! Karşı çıktığınız Akbelen Ormanı katliamı ve önce “anasının ak sütü gibi helal” deyip ruhsatı verdiğiniz, sonra baskılar yüzünden iptal ettiğiniz Cennet Koy inşaatı yasaya ve mevzuata uygun Sayın Ahmet Aras. Savunduğunuz Eko Turizm için imara açılan karar da yasaya uygun. Ama hem Akbelen’e, hem Cennet Koy’a, hem de Sazköy’e tepki gösteren toplum, aynı toplum! Toplum vicdanı Sayın Aras! Sizin için önemli mi?