Aziz Nesin’in Zübük adlı kitabını bilirsiniz. Hani Kemal Sunal’da uyarlanan aynı adlı filmde oynadı. Bu eserde bir siyasetçinin yükselişi, bu sırada o siyasetçinin inanılmaz değişimi anlatılır. Koltuk hırsına neler yaptığı, ne yalanlar söylediği, neleri göze aldığı anlatılır. Komik bir hikaye gibi gözükse de aslında üzerine çok düşünülmelidir.
Siyasetçi gücünü oturduğu koltuktan alır. Koltuk büyüdükçe ego da büyür. Bir zaman sonra o ego aslında siyasetçinin de çok üstündedir. O inanılmaz ego siyasetçiyi bitirmeye başlar. Siyasetçi yanıbaşındakini göremeyecek kadar kördür. Sadece ve sadece görmek istediğini görür. Dalkavuklar ve ona yalan söyleyen yanındakiler sayesinde havalarda olan o kişi gerçeği bir türlü görmez, göremez.
Ama eninde sonunda o siyasetçi biter. Öyle bir duruma gelir ki insan içine çıkamaz. Bu duruma nasıl düştüğünü bir türlü anlayamaz, kabullenemez.
Bugün Türkiye geçmişi en iyi ihtimalle adı hiç hatırlanmayan, daha kötüsü nefretle anılan bir siyasetçi çöplüğüne sahiptir.
Bu yerelde de böyle ulusalda da böyledir.
Yeni nesil siyasetçilerin büyük çoğunluğu maalesef bu gerçeği göremez ve bilindik sona doğru paraşütsüz ilerler.
Siyasetin halka hizmet olduğunu unutan bu siyasetçiler, oturdukları koltuğun büyüsüyle hizmet etmek zorunda olduğu halkı aşağılar. Kendini öyle büyük ve erişilmez görür ki yaşama amacı sadece kendi bitmek tükenmek bilmeyen egosunu tatmin etmektir.
Onun yanında ve çevresinde bulunanlar aslında kendisini kullanmaktadır. Bu tip siyasetçinin gerçek dostu hemen hemen hiç yoktur. Genelde de koltuk elden hep umulmadık bir şekilde gider ve o siyasetçi aslında ne kadar yalnız olduğunu, ne kadar sıradan olduğunu anlar. Anlar anlamasına ama iş işten çoktan geçmiştir.
Çok azda olsa siyaseti gerçekten halka hizmet için yapanlar ölümsüzdür. Onların her hizmeti halkın kalbindedir. Halkta onu yaşatmak için vefasını gösterir.
Bu dediklerimizi yıllardır söyledik, kalemimiz elverdikçe yazmaya çalıştık. İnanıyorum ki halkına gerçekten hizmet eden siyasetçi sonsuza kadar yaşayacaktır. Diğerleri şimdiden nefretleri kazanmaya başladı bile!
TUNÇ KAPTAN
Can arkadaşım Karşıyakalı Tuncay Coşkunışık yeni aldığı evde daha hiç oturamadan, taşınırken kalp krizi geçirdi. Daha hayatının baharında, 43 yaşında geride 2 çocuk bırakarak bu dünyadan göç etti. Aile dostumuz olan ve yüreği iyilik dolu insan, çok sevdiği Karşıyakası’nın kutsal topraklarına emanet edildi. Tunç Kaptan’ın ani vefatı Bodrum ve Karşıyaka’yı çok sarstı. Mekanı cennet olsun.