Birinin hoşuna gitmeyen bir durum olduğunu düşünün. Bu konuyu gazeteci olarak haber yapmadığınız zaman o kişi tarafından hemen; satılmış basın olarak ilan ediliyorsunuz!
Ya da bir reklam aldınız. Reklam veren kişi ya da kuruluş tepki çeken bir kuruluşsa, hemen satılmış basın olarak yaftalanıyorsunuz. (Tek gelir kaynağımız reklam bu arada! Taş mı yiyeceğiz?)
Size bunları söyleyenler geçmişte ne yaptığınızı, topluma faydalı olan haber ve yazılarınızı, haber ve yazılarınız sayesinde ortaya çıkan yolsuzluk ve tuhaflıkları, bu sayede engellediğiniz hortumcuları bilmez ya da işine gelmediği için bilmemezlikten gelir! Aslında bir de kendilerine baksalar ya!
Kendi menfaati için dile getirdiği konuları yazmadığınız zaman suçlu siz olursunuz!
Diyorum ya biz gazeteciler günah keçileriyiz.
Hayatım boyunca reklam veren hiç kimse bana ‘size reklam veriyoruz, bizim hakkımızda olumsuz haber yapmayın, yazı yazmayın’ demedi, diyemez! Yanlış olduğuna inandığımız herşeyi yazar, her konunun üzerine gideriz.
Allah’a şükür, kalemimizi satın alacak güç daha anasından doğmadı!
O yüzden kimse bizi başkalarıyla karıştırmasın, geçmişte dönüp ne yaptığımıza ve halen neler yazdığımıza baksın!