Soru bu değil aslında! Zira her markanın –ne kadar bilinir olursa olsun- tanıtıma ihtiyacı var. O yüzden dünyanın en büyük markaları cirolarının çok büyük bölümünü tanıtıma harcıyor.
Soru şöyle olmalı; Bodrum’un nasıl bir tanıtıma ihtiyacı var?!
Buradan işin profesyonellerine ahkam kesecek değilim. Sadece bir birey olarak nasıl düşündüğümü sizlere anlatmak istiyorum.
Ben bir yere tatile gidecek olsam, nasıl bir tatil olacağının zaten kararını vermişimdir. Mesela tenis mi oynayacağım, doğa gezisi mi yapacağım? Ya da denize, havuza girip, lezzetli yemekler yiyip kafamı mı dinleyeceğim?
Tatil amacıma göre gideceğim yeri belirler, kalacağım otelden, çevresine kadar her yeri internetten araştırır, ona göre karar verip giderim. Zaten hepimiz öyle yapmıyor muyuz?
Hangimiz tatile gideceğimiz zaman kalacağımız otelin odasından restaurantına, havuzundan spa’sına herşeyini incik cıncık araştırmıyoruz, bütün fotoğraflarına ve yorumlara bakmıyoruz ki?
Soruyorum; herhangi bir fuar ziyaretiniz sizin tatilinizi belirlemeye yardımcı oldu mu, yoksa siz zaten tatil kararınızı verdikten sonra araştırmayı kendiniz yapmıyor musunuz?
Yanlış anlaşılmasın! Fuarlar gereksiz demiyorum, demem. Zira orada profesyonel turizmciler, acentalar, hava yollarıyla görüşüp anlaşmalarını yapıyorlar. Ama artık günümüz teknolojisinde kim ne derse desin herkes tatil kararını internete girerek veriyor.
İşte tam da bu noktada bizim Bodrum olarak dünyaya turizmde nasıl çeşitlilik sunduğumuzu anlatmamız gerekiyor. Tarih, kültür, spor, eğlence, deniz, doğa, mavi yolculuk fırsatlarımızı yeterince anlatabiliyor muyuz?
Geçen dönem çok tartışılan BOTAV’ı ele alalım mesela! Bodrum’da spor, tarih, doğa vs. gibi çok çeşitli turizm alternatifleri ve bu çeşitliliği sağlayan çok önemli kulüp, dernek ve sivil toplum kuruluşları var. BOTAV acaba bu kurumlarla daha sık iletişime geçemez mi? Tanıtımı sadece otel, güneş ve eğlence ekseninde düşünmemek için bu kurumların yöneticileriyle işbirliği içine girilemez mi? Zira bu kurumlar zaten kendi bireysel çabalarıyla bir çok organizasyona imza atıyor ama tek başlarına kaldıkları için yaptıkları kısıtlı kalıyor. Mesela bu organizasyonlara destek verilip çok farklı tanıtım alternatifleri yaratılamaz mı?
Elimizde Bodrum gibi çok büyük bir değer var. Ama hep söylediğim gibi bu değeri daha da yüceltmek için birlik olmaya ihtiyaç var. Kaymakamından belediye başkanına, sivil toplum kuruluşundan vatandaşına kadar herkesin bu amaç için el ele vermesi ve Bodrum’u doğru tanıtmaya katkı koyması çok güzel olur. Bunu yıllardır yapılan göstermelik toplantılarla değil, icracı, akılcı toplantılarla yapmak gerekir.
Bu konuda da görev BOTAV’ın ve Bodrum başkanı Tamer Mandalinci’ye düşüyor.
Evet sevgili Tamer Mandalinci! Var mısınız?