Değerli okurlarım, değerli turizm dostları;
Ülkemiz deprem felaketinin yaralarını sarmadan şimdide seçim atmosferine girdi. Deprem 2 ayı aşkın süredir insanlarımızın yaşamını nasıl etkilediyse turizmde de aksamalara sebep oldu. Böylesine büyük bir felaketin kaçınılmaz sonucu tabii ki. Özellikle mart ayı itibarı ile rezervasyonlarda biraz toparlanma başlamışken şimdide seçim gündemimizi meşgul etmeye başladı. Bu durumda turizmi etkiliyor maalesef.Turizm bu ortamda istediği değeri ve ilgiyi görmüyor.
Turizm bu sezon hedef 56 milyon turist 60 milyar USD. Bu hedefleri gerçekleştirmek zor değil ama hedef koyduğumuz gibi ilgi ve destekde bu oranda belirleyici olacaktır. Seçim ortamının çok çabuk atlatılması ve seçim sonuçlarının ülke istikrarına zarar vermemesini diliyorum. İstikrarsız bir ülke ortamının Avrupa’ya da güven vermeyeceğini unutmamalıyız.
Turizmcinin çok önem verdiği EMİTT fuarının da bu günlere rastlaması ayrı bir talihsizlik. Fuar tarihinin deprem nedeni ile ertelenmesi ne kadar normal ise gerek seçim ortamı gerekse otellerin açılma zamanına rastlaması ise isabetli olmamıştır. Bu durum ilgiyi de olumsuz etkileyecektir. Tabi bazı partililerin seçim nedeni ile yapmacık fuar ziyaretlerinin de turizmi etkilemeyeceği bilinmelidir.
Seçim demişken Bodrum’da milletvekili çıkarma potansiyeli olan 4 partinin aday listelerinin ilk iki sırasında Bodrumlu profesyonel bir turizmcinin olmaması kabul edilebilir değildir. Bodrum turizmini bu boyutta ihmal etmek çok üzücüdür. Listelerde görebildiğim tek Bodrumlu turizmci, Memleket Partisi’nin birinci sıra adayı Süleyman Dinçberk
Partilerin seçim beyannameleri açıklanmaya başladı. Genelde daha çok turist, daha çok gelir konusu işleniyor. Ama beklediğimiz daha kaliteli turizm günümüz turizm trendlerine uygun geri dönüşüme uygun, doğaya değer veren, festival ve müzik ruhunu ön planda tutan turizm anlayışını beyannamelerde göremiyoruz. Varsa yoksa, çok turist çok gelir!!
Profesyoneller olarak kaliteli turizme yönelmeliyiz. Daha az turist ve müşteri olabilir ama kalite yükselirse gelirde beklenenin üzerinde olacaktır. İspanya, Fransa, İsviçre gibi ülkeler bu doğrultuda ilerleyerek gelirlerini ve sürdürebilirliklerini sağlıyorlar. Bizim bu kaliteyi aşmamız zor değil.
Bodrum gibi dünya markası bir kentte, dünya kalitesinin dahi üstünü hedeflemeliyiz. Klasik müşteri sayısı önemli, doluluk ön planda kıskacından kurtarmalıyız turizmi. Tabi öncelikle Bodrum’u adına layık dünya markası haline getirmek şart. Altyapı eksikliği, yollar, trafik, su, elektrik artık sorun olmaktan çıkarılmalı.
Seçimlerin ülkemize hayırlı olmasını ve sonuçta huzurlu güvenli ortamın korunmasını diliyorum. Başta Bodrumumuz için ve ülkemiz için güzel bir turizm sezonu diliyorum. Kalitenin ön planda oluğu profesyonel bir anlayışın hakim olmasını diliyorum.