Hükümetin aldığı karardan sonra yasalaşan Büyükşehir Yasası ile Muğla Büyükşehir oldu. Bir ucundan bir ucuna, bu kadar geniş bir coğrafyada neredeyse tüm yetkilerin Büyükşehir Belediyesi’ne geçmesiyle Muğla ilçeleri için iyi mi oldu, kötü mü oldu başlarda pek bilmemiz mümkün değildi.
Siyasetin duayenleri ve kapanan belediyelerin başkan ve yöneticileri, yasanın ilçelere hizmet getiremeyeceğini iddia etti. Bodrum’u ele alıp konuşursak, Bodrum Belediyesi’nin tüm Bodrum Yarımadası’nda tek belediye olması, Bodrum’un Muğla’ya çok uzak olması endişeleri arttırdı.
Zaman geçtikçe bu yasanın handikaplarını yaşamaya başladık. Bodrum neredeyse hiç hizmet alamamaya başladı. Üstüne üstlük Büyükşehir Belediyesi’nin başta ulaşım olmak üzere bir çok uygulaması çok tartışılmaya başlandı.
Bir de Bodrum Belediyesi ile Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin aralarında yaşamış olduğu sıkıntılar, işin tuzu biberi oldu. Mehmet Kocadon kişisel hırslar yüzünden Osman Gürün'le sürekli kavga etti. Osman Gürün'de aynı kişisel sebeplerden dolayı Bodrum'a hep uzak kaldı. Burada Mehmet Kocadon Osman Gürün'ün amir olduğunu kabul etmeliydi ve Bodrum Belediye Başkanlığı titrine yakışır şekilde Bodrum için Büyükşehir'le koordineli olarak çalışmalıydı. Ama yapmadı, yapmadığı gibi her türlü olumsuzluğu Büyükşehir'e yıktı.
Bir türlü çözülemeyen çöplük yangını, sürekli patlayan su boruları, altyapı sorunları Bodrum’u canından bezdirdi.
Elbette bu sorunlar yeni değil. Onlarca yıldır Bodrum’un en büyük sorunları. Tek başına büyükşehire yıkmak haksızlık olur. Ancak bu sorunların yakın zamanda çözümü pek mümkünde görünmüyor. CHP Muğla ve Bodrum’da yaşanan iç çekişmelerin artarak sürdüğünü düşünürsek, biz daha çok sıkıntı çekeceğiz gibime geliyor.