Şöyle bir arşivime baktım; Bodrum’un sorunları üzerine yıllarca yüzlerce yazı yazmışım! Dikkatimi ne çekti biliyor musunuz?
Bu yazdığım sorunların yüzden 90’ı hala, hatta artarak devam ediyor.
Bir ilçe düşünün 30 yıldır aynı sorunlarla boğuşuyor. Bu 30 yıl boyunca sayısız belediye başkanı, meclis üyesi, sivil toplum temsilcileri geliyor, gidiyor. Ama biz hala aynı sorunlarla boğuşup duruyoruz. Değil çözmek, bir adım bile ileri gidemiyoruz, hatta geri gidiyoruz!
Bunları daha önce de anlattık. Ben bugün başka bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bodrum’da bu sorunlar yaşanıyor, evet! Sorunların bir kısmı belediye, bir kısmı hükümet sorumluluğunda.
Fakat kimin sorumluluğunda olursa olsun, bu sorunlar yüzünden mağdur olan, eziyet çeken biz sıradan vatandaşlar oluyoruz.
Bu sorunları çözmesi gerekenler ise topu birbirine atıp; “benim sorumluluğumda değil, paramız yok” gibi çeşitli bahaneler üretiyor.
Halbuki göreve gelen bu kişiler bu sorunları bile bile o görevleri üstlendiler. Yani bunlar yeni değil! Ama sürekli bahaneler üretip topu başkasına atmayı tercih ediyorlar.
O zaman sormazlar mı, siz niye o makamlara talip oldunuz diye? Siz o görevlere talip olduğunuzda bu sorunlar yok muydu? Makamınız şikayet mi yoksa sorun çözme yeri mi?
Bunları daha önce de yazdım ama galiba anlatamadım. Çünkü ne zaman yazsam hep yine aynı tepkiyi alıyorum; “bizim sorumluluğumuzda değil”.
O yüzden üstüne basa basa söylüyorum; Bu söylediklerim belli bir kişiyi hedef almıyor. Benim derdim sorunların çözümü! Kim çözerse çözsün. Bu devirde bu ilkelliği yaşamayı hiçbirimiz hak etmiyoruz. İster belediye başkanı olsun, ister milletvekili, ister parti başkanı! Kim olursa olsun, artık şu sorunlar çözülsün. Bodrum bunları hak etmiyor.
Son sözüm de Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’a!
Sayın Aras, bugüne kadar sizi eleştiren bir çok yazı yazdım. Ama bu yazılarımda asla ve asla şahsınızı, kişiliğinizi hedef almadım, almam da! Tek amacım yaşadığımız yere bir katkımız olması, farkındalık yaratılması!
Belediye başkanı olduğunuz günden bugüne kadar makamınıza en fazla üç kere gelmişimdir. O da hep genel sorunlarla ilgili. Şahsi olarak ne sizden, ne de belediyenizden en küçük bir menfaat bile beklemedim, böyle bir talebim olmadı. Olduysa lütfen açıklayın!
Bunları niye yazıyorum biliyor musunuz?
Haberiniz var mı bilmiyorum, ama olduğunu düşünüyorum; Son zamanlarda sizi aklayıp paklayan, tüm sorunları başkalarının üzerine yıkmaya çalışan bazı troller türedi. Biz bu kalemleri uzun zamandır tanıyoruz. Ne tiynette olduklarını çok iyi biliyoruz. Bu tipler, sizi eleştiren yazılar yazanları da ağır şekilde suçlayıp, bu yazarları belediyeden menfaat bekleyen, alamayınca da size saldıran kalemler olarak niteliyor. İsmini yazmaya korkan bu tipler “çamur at izi kalsın” mantığıyla sallayıp duruyor.
Ben Alp Arbak olarak sizden rica ediyorum;
Bugüne kadar şahsım için sizden herhangi bir talebim oldu mu? Size direkt ya da dolaylı olarak mesaj gönderip herhangi bir menfaat isteğim, beklentim, bir çıkar hayalim oldu mu? Olduysa lütfen açıklayın. Açıklayın ki bu ismini yazmaya korkan troller meydanı boş sanıp atıp tutmasın, insanların onuruyla şerefiyle bu kadar kolay oynamasın.
Size son bir dostane tavsiyem var;
Sizi aklayıp paklayan bu troller size fayda sağlamıyor. Çünkü sokakta ki halk, vatandaşlarımız, esnafımız maddi manevi büyük zarar gördüğü, canının tehlikede olduğu bu sorunların çözümünü istiyor. Bu beklentiler gerçekleşmediği için sabırlar taşıyor ve vatandaşlarımız bu şehrin şehr-i emini, yani şehrin emin kişisi olarak çözümü sizde buluyor. Yetkiniz olsun olmasın.
O yüzden sizden ricam eleştirileri doğru analiz edin ve gereğini yapın. Bunu yapacak gücünüz de, yetkiniz de var. Ama lütfen başkalarının sizin adınıza atıp tutmasına izin vermeyin. Çünkü zararı siz görüyorsunuz, benden söylemesi!