Bu konuda, aynı başlıkta kaç tane yazı yazdığımı hatırlamıyorum. Hem de yıllarca!!! Karar vericiler, uygulayıcılar ne iş yapar, nasıl bu kadar rahat olurlar anlamam mümkün değil. Ama olan biz gariban vatandaşlara oluyor! Binlerce çalışanınız, bir o kadar danışmanınız, yüzbinlerce lira harcayıp medet umduğunuz şirketler var! Ama yok yok yok! Olmuyor! Bodrum’un trafiğini çözemiyorsunuz! Şimdi diyeceksiniz ki, Bodrum’da on yıllardır hangi sorun çözüldü! Haklısınız! Ama bu kadar rahatlık beni deli ediyor! Sorunlar büyüyor, çözmesi gerekenler sadece bahane üretiyor! Dedik ki; Yokuşbaşı’ndan itibaren şu trafik ışıklarını düzenleyin. Her sapağa ışık koymayın! Varsın sürücü 500 metre ileride ki kavşaktan dönsün! Harcayacağı benzin, salacağı karbonmonoksit, ışıklarda dakikalarca beklediğinden daha az olacak! Dedik ki; hiç yürünmeyen kaldırımları daraltıp, bazı yollarda şerit sayısını arttırın! Dedik ki; saçma sapan yerlerde tali yolların ışıklarını iptal edin. Tek bir arabanın geçmediği bu yollarda ki ışıklar yüzünden ana arterde ki trafik dakikalarca bekliyor! Daha neler dedik de dedik! Ama dinleyen kim?! Köstebek yuvasına dönen, berbat yolları söylemeye artık ben utanıyorum! Ama ne oluyor biliyor musunuz? Çözüm üretileceğine bana laf yetiştiriyorlar! Neymiş efendim o yol falanca kişinin sorumluluğundaymış! Bana ne kardeşim! Beni hiç ilgilendirmiyor yolun kimin sorumluluğunda olduğu! Ben çözüm istiyorum ÇÖZÜM! Anlayabiliyor musunuz? Madem sorumluluğu birbirinize atıyorsunuz, kurumlar arası koordinasyon kurmaktan da mı acizsiniz! Bodrum’da kış trafiği bile İstanbul’u aratmıyor, varın yazı siz düşünün! Kışın bile trafikte çıldırırken, bu yaz neler olacak varın siz tahmin edin! Bu kadar iş bilmezlik, bu kadar rahatlık pes doğrusu! Yıllardır süregelen en basit sorunları bile çözemiyorsanız, o sorunların her yıl artarak büyümesine göz yumuyorsanız,  o koltuklar da işiniz ne? Yeter artık! Gerçekten yeter!