Geçtiğimiz günlerde kazılmış bir çukura düşen araba haberini hepiniz duymuşsunuzdur! Daha önce de yolda ki göçükten kaçan bir araç, uçurumun kenarına geldiğinde zorla durabilmişti. Bodrum’da son yıllarda bunlar gibi irili ufaklı bir çok kaza oluyor. Sebep hep aynı; Bir türlü düzeltilmeyen yollar! Neyse ki bu zamana kadar bu yüzden bir ölüm haberi gelmedi. Olduysa da ben bilmiyorum! Alt yapı çalışmaları yüzünden kazılan yollar kış boyu hepimizin kabusu olmuştu. Yazında değişen pek bir şey olmadı! Geçici olarak kapatılan yollar o kadar kötü kapatıldı ki, her an bir kazaya davetiye çıkarıyor! Bunun dışında özellikle beldeler arasında ki yollar çok çok kötü! Mesela Yalıkavak Gündoğan yolu! Yahu hiçbir yetkili bu yoldan geçmez mi? Bu rezilliği görmez mi? Asfalt şişmiş, yer yer öbek öbek olmuş. Çoğu yerde de bozulmuş! Bakıyorum, bir Allah’ın kulu; “şunu düzeltelim, bu halde çok tehlikeli” demiyor! Sadece bu yol mu? Turgutreis’den Gümüşlük’e, Gümüşlük’ten Yalıkavak’a sahil yolundan gitmeyi denesenize! Mideniz alt üst olur! Arabanız haşat olur, oluyor da! Bodrum’dan Kızılağaç’a, Kızılağaç’tan Mumcular’a değişen bir şey yok. Her yer aynı! Bu kadar vurdum duymazlığa, bu kadar umursuzluğa pes doğrusu! Sözde dünya markasıyız! Sözde cennette yaşıyoruz! Hadi oradan! İnsanca yaşamak için musluğumuzdan suyumuzun sağlıklı akmasını, bir yerden bir yere giderken adam gibi, güvenli, düzgün yollardan gitmeyi istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz? “Alt yapı yapıyoruz, vatandaşlarımız biraz eziyet çekecek”, “Su hatları patlıyor, biz ne yapalım!”, “Biz belediyeye hattı teslim ettik, bizim işimiz değil!” Bahane, bahane, hep bahane! Herkeste hep bahane ama çözüm yok! Hep birilerini suçlama, hep beceriksizliğe kılıf arama! Anlaşılan birilerinin ölmesi bekleniyor! Belki o zaman akıllar başa gelir! Ancak; İnsanca yaşamamız için en basit görevlerinizi bile yapamıyorsanız, o koltuklarda ne işiniz var, Allah aşkınıza!