Öncelikle bayram sayımızı okuyorsunuz. Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım. Umarım bu bayram tatili zor bir sezona başlangıç yapan Bodrum’a biraz olsun derman olur.
Görüntü fena değil. Bayram tatili öncesi Bodrum’a girişte kilometrelerce araç kuyruğu oluştu. Yerli turist adeta Bodrum’a aktı. Bayram öncesi İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşanan terör saldırısı nedeniyle içimiz kan ağlasa da halkımız teröre meydan vermeyeceğini bir kere daha gösterdi. Güney illeri için ABD’nin yaptığı uyarıya rağmen yerli turist Bodrum’u doldurdu, esnafımız rahat bir nefes aldı.
Emniyet güçlerimizi buradan tebrik etmek istiyorum. Gerçekten olağanüstü gayretle çalışıyorlar. Bıkmak usanmak bilmeden, aşırı sıcak dinlemeden titizlikle kontrollerini yapıyorlar. Allah bize daha büyük acılar yaşatmadan şu terör belasının kökünün kurumasını diliyorum.
Gelelim başlığımın konusuna. Başlığı “Beklentiler aslında çok basit” şeklinde attım. Ne demek istediğimi açıklayayım.
Geçtiğimiz günlerde beldelerimizin birinde, sahilde bir haber için bulunuyordum. Tam o anda ellerinde büyükçe bir şemsiyeyle iki yaşlı kadın gördüm. Mayolarını giymişler, en az şemsiye kadar büyük bir plaj çantasıyla sahile gidiyorlardı. Plaja indiklerinde çantalarını açtılar, 4 tane plaj havlusu çıkarttılar ve iki plaj havlusunu üst üste koyarak kendilerine kumda bir yer ayarladılar.
Daha sonra o büyükçe şemsiyeyi tam ortalarına koyup özellikle başlarını güneşten korumaya çalıştılar. Bu plaj bir halk plajıydı ve burada ne bir şemsiye ne de şezlong vardı. Gidip yaşlı kadınlarla konuştum. O kadar dertlilerdi ki belki yarım saat sohbet ettik. Gazeteci olduğumu öğrenince “evladım lütfen şu plajlara belediye şemsiyeler koysun, şezlonglar koysun. Geçen yıllarda vardı, bu sene neden kaldırdılar anlamıyoruz. Sen yaz da belki seni dinlerler. Biz çok söyledik ama dinletemedik” dediler.
Gerçekten de plajda ne şemsiye ne şezlong hiçbir şey yok. Gerek halk, gerekse esnaf halk plajı olan yerlerde belediyenin bu işe el atmasını bekliyor.
Bir diğer sorun da otobüs ve dolmuş duraklarının aydınlatma sorunu. Çoğu durakta aydınlatma yok. Karanlık yollarda duraklar kapkaranlık. İnsanlar beklerken ürküyor. Geçtiğimiz hafta en çok şikayet edilen konulardan biri de buydu. Duraklarla kim ilgileniyorsa bir zahmet şu aydınlatma sorununu çözüversin.
Bazı beldelerde ara sokaklar zifiri karanlık. Sokakta yürümeye korkarsınız. Sordum soruşturdum halk bu konuda defalarca başvuru da bulunmuş ama sonuç alamamış. Yine bizim yazmamızı istediler. İşte bende yazıyorum ve tüm bunların takipçisi olacağımı da belirtmek istiyorum.
Gördüğünüz gibi beklentiler aslında gerçekten çok basit. Sizce bir plaja şezlong ve şemsiye koymak ne kadar zor olabilir? Ya da bir otobüs durağını aydınlatmak? Bunları yapmak zor değil. Ama yapılırsa hem halkımız çok mutlu olacak, hem de bu işlerin sorumlusu kimse büyük takdir görecek.
Ama maalesef Bodrum Belediyesi'nin umrunda değil. Onlar varsa yoksa Muğla Büyükşehir Belediyesiyle kavga içinde. Açıkçası Mehmet Kocadon'a bu tavrı hiç yakıştırmıyorum. Belediye başkanlığı şikayet ve kavga değil, sorun çözme ve hizmet makamıdır, unutmamak gerekir.
Dediğim gibi yukarıda yazdığım sorunların takipçisi olacağız, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.