Su yüzünden can güvenliğimiz tehdit altında!

Bodrum Güçbirliği Derneği, Bodrum’da yaşanan su sorunuyla ilgili 3 yıl önce yapmış oldukları açıklamayı hatırlattı, patlayan su hatları yüzünden can ve mal güvenliğinin tehdit altında olduğunu söyledi.

“Aradan 3 yıl geçmiş, değişen ne?” diye soran Bodrum Güçbirliği derneği Başkanı Serdar Kayhan, açıklamasında şunları söyledi; ARADAN 3 YIL GEÇMİŞ, DEĞİŞEN NE? BODRUM SUSUZLUKTAN KIRILIYOR! SU SORUNU CAN VE MAL GÜVENLİĞİMİZİ TEHDİT EDİYOR! Değerli Bodrumlular, Aşağıda okuyacağınız satırları tam 3 yıl önce, 1 Aralık 2020’de sizlerle paylaşmışız. Aradan 3 yıl geçmesine rağmen Bodrum’un su sorunu, artarak devam ediyor. Su sorunu artık sadece susuzluk olarak değil, can ve mal güvenliğini de tehdit eder hale geldi. Çekilen trafik karmaşası da cabası. Torba’da meydana gelen patlak yüzünden oluşan mağduriyetleri şu anda hepimiz yaşıyoruz. Aşağıda belirtilen detaylarda değişen tek şey; MUSKİ’nin sizlerden, bizlerden yani tüm Bodrum’dan almış olduğu su bedelinin katlanarak artması. Üstelik Türkiye’nin en pahalı su tarifelerinden birini ödüyoruz. Hem su pahalı, hem su yok, hem MUSKİ’de bir çalışma yok! MUSKİ, DSİ derken kurumlar birbirlerini suçlamaya devam ederken, biz Bodrumlular en temel yaşam ihtiyacımız su için masallar dinlemeye devam ediyoruz. Buradan MUSKİ’ye, DSİ’ye, Hükümete, Bodrum Belediyesine çağrıda bulunuyoruz; Bodrum’da suyumuz yok ve her geçen gün daha da azalıyor. Üstelik su sorunu, patlayan borular yüzünden can ve mal güvenliğimizi de tehdit eder hale geldi. Lütfen Bodrum’a kalıcı bir çözüm getirin ve dünyanın gözbebeği ilçemizi bu ayıptan kurtarın. Biz Bodrum Güçbirliği Derneği olarak üzerimize düşen tüm görevlere hazırız. İşte 1 Aralık 2020’de dile getirdiklerimiz; Bodrum’da sık sık patlayan ve günlerce süren su kesintilerine neden olan su hatları, ilçenin bir numaralı gündemi olmaya devam ediyor. MUSKİ sürekli DSİ’yi suçlarken, Bodrum Güçbirliği Derneği yapmış olduğu araştırmada, Bodrum’un su sorununu çözmede tek yetkili kurumun Muğla Büyükşehir Belediyesi olduğunu ortaya çıkardı. Bodrum’un en büyük sorunu olan su patlaklarıyla ilgili yaşanan mağduriyet, Bodrum Yarımadası’nın tamamını etkiliyor. Patlak nedeniyle ev ve işyerleri günlerce susuz kalıyor, tonlarca su boş yere akıyor. Ancak anayasaya göre su temini konusunda ve yaşanan sorunları çözmede tek yetkili kurum olan Muğla Büyükşehir Belediyesi, sürekli DSİ’yi suçlayarak sorumluluğundan kaçıp, Bodrum’da yanlış bir algı oluşmasına sebep oluyor. Bodrum Güçbirliği Derneği, Bodrum’da yaşanan su sorunuyla ilgili geniş bir araştırma yaptı. Konuyu hem DSİ Genel Müdürlüğü ve DSİ Bölge Müdürlüğü, hem MUSKİ, hem de yasalar, yönetmelik ve mevzuatlar çerçevesinde araştırdıklarını belirten Bodrum Güçbirliği Derneği Başkanı Serdar Kayhan, tek sorumlunun Muğla Büyükşehir Belediyesi olduğunu belirlediklerini söyledi. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nda şehir ve ilçelere su temini, su hattı yatırımı, bu hattın bakım ve onarımında tek yetkili kurumun büyükşehirler olduğunun açıkça belirtildiğini söyleyen Serdar Kayhan; “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda açıkça belirtilen kanun var. Bu kanuna göre büyükşehirlere bağlı ilçelerde su temini, su hattı yapımı, hattın sağlıklı bir şekilde mekanlara ulaşması konusunda büyükşehir belediyesi yetkilidir. DSİ bu hattı 2011 yılında Bodrum’a getirdi. O yılları hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Bodrum’da su yoktu. Su tankerleri yollarda cirit atıyordu. Bodrum adeta taşıma suyla dönüyordu. DSİ o yıllarda 140 km öteden Bodrum’a su getirdi. 2014 yılında Muğla, Büyükşehir Belediyesi oldu ve MUSKİ kuruldu. O yıldan bu zamana kadar hat, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin  sorumluluğuna geçti. Şu anda bu suyun tüm gelirini DSİ’ye tek kuruş ödemeden MUSKİ alıyor. Hatlarda yaşanan sorunları da DSİ’nin üzerine atıyor. Suyu DSİ getiriyor, parasını MUSKİ alıyor, DSİ’ye tek kuruş ödemiyor ve sürekli şikayet edip sorun çözmüyor. Şimdi Bodrum Güçbirliği Derneği olarak MUSKİ’ye soruyoruz; DSİ hattından gelen su için bugüne kadar Bodrum’da kaç lira su tahsilatı yaptınız? Bu rakam yaklaşık 300 milyon lira (eski parayla 300 trilyon) olabilir mi? Bodrum’dan bu hat sayesinde yaklaşık 300 milyon lira topladıysanız, kendi belirttiğiniz bakım onarım çalışmaları için harcadığınız 30 milyon lira dışında, bu rakamın ne kadarını Bodrum’a sağlıklı su getirmek için harcadınız? Yaptığınız açıklamalardan anlaşılan o ki; siz sadece su tesisatçılığı görevi yapıyorsunuz! DSİ hattı için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ödediğiniz herhangi bir bedel var mı? Yoksa size teslim edilen bu hattı ve gelen suyu 2014 yılından bu yana hiçbir bedel ödemeden kullanıp, su parasını Bodrum’dan tahsil etmiyor musunuz? Madem bu hattan şikayet ediyorsunuz, o halde kanunda sizin göreviniz olduğu açıkça belirtildiği üzere yeni bir su temini ve su hattı çalışmanız var mı? Şikayet etmek dışında bu yönde yaptığınız bir çalışmayı kamuoyuyla neden paylaşmıyorsunuz?  Eğer böyle bir çalışmanız yoksa sadece su tahsilatından topladığınız 300 trilyon lirayı nerede kullanıyorsunuz? Neden Bodrum’a yeni bir su temini çalışması yapmıyorsunuz? 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’ndan haberiniz var mı? Bu kanunun 8903 no “r” bendini biliyor musunuz; aynen şöyle yazıyor; “Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak”  bundan haberiniz var mı? https://www.muski.gov.tr/mevzuat.aspx Bu linkte yer alan mevzuat 5216 sayılı kanuna göre yazılmıştır. Bu mevzuat sizin sitenizde yer almıyor mu? Kendi sitenizde yer alan mevzuata rağmen neden olmayan bir algı yaratıp sorumluluktan kaçıyorsunuz? Su parasını ödemeyen vatandaşın suyunu kesiyorsunuz da, 2014 yılından bu yana DSİ’nin getirdiği su için tek kuruş ödemiyorsunuz. Ya DSİ’de sizin kullandığınız suyu keserse, hiç bunu düşündünüz mü? Hatlarda yaşanan arızalar nedeniyle günlerce susuz kalan vatandaşın zararını karşılamayı düşünüyor musunuz?” ifadelerini kullandı. Bodrum Güçbirliği Derneği Başkanı Serdar Kayhan, konuyla ilgili dernek olarak tek amaçlarının Bodrum’da suyun musluklardan sağlıklı bir şekilde akması olduğunu söyleyerek, sorunun çözümü, çözüm aşamalarının takibi ve kamuoyunun doğru bilgilendirmesi amacı ile dernek olarak üzerlerine düşen herşeyi yapacaklarını da belirtti.