“Beş yıl sonra aynı uyarıyı yapmak istemiyoruz!”
Bodrum Mimarlar Odası’nda gerçekleşen toplantıya mimar, mühendis ve oda temsilcileri katıldı.
TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyonu Sözcüsü Mustafa Erdoğan, 31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimleri Bodrum ve Muğla açısından çok önemli bulduklarını belirtti. Başkan adaylarına uyarı niteliğinde açıklama yapan Mustafa Erdoğan, mevcut Bodrum Belediyesi yönetimiyle seçim öncesi konuştukları bir çok konunun gerçekleşmediğini, verilen sözlerin unutulduğunu belirterek; “TMMOB olarak, 4000’e yakın üyeden oluşan, bu kentte yaşayan biz mimar, mühendis ve şehir plancılarının beklentilerini ve tavrını iletiyoruz. Mesleğimizin uygulama sınırları yasalar, yönetmelikler, uluslararası mevzuat ve imar planları tarafından belirlenir. Merkezi idare yönetmelikleri oluşturmakla, yerel yönetimler de imar planları ve plan uygulamalarını gerçekleştirmekle sorumlu ve yetkilidir. Bizler merkezi idare ve yerel yönetimlerin çizdiği sınırlar içinde mesleklerimizi uygularız. Bodrum’da belediye ve meclisi tarafından onaylanacak Çevresel Entegre Yönetim Planı hazırlanmalı, bu plan ilçenin anayasasının temelini oluşturmalı. Bugün Bodrum’da, çoğu yerde olduğu gibi, sürdürülebilir, yaşanabilir, adil ve rasyonel bir yaşamı oluşturamayan, hatta hedeflemeyen bir süreç ortaya çıkmıştır. Bu süreç, neredeyse yönetilemez bir sorunlar yumağı yaratmıştır. Bu durum artık görülmelidir” dedi.
“5 YIL SONRA AYNI UYARIYI YAPMAK İSTEMİYORUZ”
Toplantıda söz alan Muğla Mimarlar Odası Başkanı Gamze Türk ise 5 yıl önce bugün yapılan aynı uyarıları yaptıklarını, bugün değişen bir şey olmadığını, 5 yıl sonra ki seçimler öncesinde aynı uyarıları yapmak istemediklerini belirterek; “Yıllardır yaptığımız uyarılar ciddiye alınmadı, rant ve talan uğruna kıyılarımız adeta yağmalandı. Kentlerimiz göz göre göre yok oluyor, 5 yıl sonrada aynı uyarıyı yapmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Mustafa Erdoğan tarafından belediye başkan adaylarından beklenenler şöyle sıralandı;
Yarımadamız bugün her anlamda taşıma kapasitesinin sınırında olup, bütüncül bir rehabilitasyona ihtiyaç duymaktadır. Su kaynakları yönetimi, atık yönetimi, hava-su-toprak ve gürültü kirlilikleri ile ulaşım ve yapılaşmadan kaynaklı ısı adalarının belirlenmesi gibi iklim değişikliklerinin etkilerini arttıran etmenleri göz önüne alarak, belediye meclisi tarafından onaylanacak Çevresel Entegre Yönetim Planı hazırlanmalı, ilçenin anayasasının temelini oluşturacak, sürdürülebilir bir Bodrum için kılavuz olmalıdır. Yarımadanın su kaynakları doğru analiz edilerek bir su yönetim sistemi oluşturulmalıdır. İklim değişikliğinin karmaşık etkisi modellenerek su kullanım senaryolarına entegre edilmelidir. Gelecekte yarımadanın su ihtiyacının karşılanması için orta ve uzun mesafelerden ilave su kaynaklarının aktarılması planlanmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları doğru ve etkin kullanılarak temiz enerji politikası uygulanmalıdır. Sıvı ve katı atık bertaraf sistemlerinde geri dönüşüm ve sıfır atık hedefinin gerçekleştirilebilmesi için bütüncül atık yönetim planı hazırlanıp, uygulanmalıdır. Sıfır atık hedefinde, Sürdürülebilir Turizm kriterleri de göz önünde bulundurularak, yat turizmi işletmeleri de dâhil tüm turizm işletmelerinden, her tür atığın alımı ve bu atıkların bertarafı, Belediyenin denetimi ile yapılmalıdır, Kıyılarımız başta olmak üzere, kamusal alanlar tüm işgallerden arındırılarak halkımızın kullanımına sunulmalıdır. Toplu taşıma öncelikli, deniz ve raylı ulaşım sistemlerini de kapsayan Ulaşım Ana Planı acilen hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Yapı sektörünün inşa süreci içinde yer alan tüm bileşenlerinin yasal mevzuat, teknik şartlar ve coğrafyamıza uygun hizmet üretmesi sağlanmalıdır. Bodrum'u hukuksuz, kaçak yapılara mahkûm eden ranttan yana değil, halktan yana olunmalıdır. Bir an önce 1.derece deprem kuşağında olan Bodrum Yarımadasının bina envanteri çıkarılmalı, depreme dayanıklı yapıların oluşmasında TMMOB bileşenlerinin öncülüğünde makro anlamda çalışmalar yapılmalı. Kontrolsüz yapılaşmalar tavizsiz engellenmelidir. Yapım sürecinde yer alan meslektaşlarımızın yasal mevzuat, teknik şartlar ve coğrafyamıza uygun hizmet üretmesinin önü, liyakatli belediye yönetimi ile, uygulamada kayırmacılık olmadan açılmalıdır. Planlama anlayışı rant güdümünden çıkartılarak, ekolojik ve uzun vadeli olmalıdır. Yerel ürün ve üreticileri baş tacı yapacak kalkınma modelleri oluşturulmalıdır. Belediye sınırları içerisinde çalışanların barınma sorununa çözüm olacak sosyal konut projeleri üretilmedir. Ülkenin içerisinde bulunduğu yıkıcı enflasyon sürecinde Belediyede çalışan üyelerimizin özlük ve sosyal hakları başta olmak üzere, sosyal belediyecilik anlayışı ile mimarlara, mühendislere ve şehir plancılarına TMMOB tarafından belirlenen asgari fiyat ücretinin üzerinde hakları verilmedir.